Tan Sağtürk’ten Çocuklara

Tan Sağtürk kitaplarını anlatıyor.

disiplin, kararlılık, azim… Tan Sağtürk ismini duyduğunuzda karşınıza kaliteli bir işin çıkacağını  bilirsiniz. ben bugün kendisini tanıma şansını buldum, bütün sıfatları bir kenara bırakın, bir tanesi herşeyi değiştiriyor; o bir baba!

kızına her akşam masallar anlatırken, minik Ada’yı da hikayelerin içine eklediğini farketmiş ve fikir kendiliğinden oluşmaya başlamış kafasında. hikaye Fındıkkıran’dan esinleniyor. bildiğiniz gibi Fındıkkıran, Çaykovski’nin son bestelediği -dünyada en çok sahnelenen- bale eseri.

Sağtürk’ün anlattığı Fındıkkıran belki de bir çocuğun hikayeye dahil olduğu tek uyarlama. 
Ada’nın ilk kez bale gösterisine gidişini anlatıyor aslında hikaye. nasıl etkilendiğine, anılarında nasıl yer edeceğine şahit oluyoruz. Zeynep Özatalay çizmiş resimleri, o kadar iç ısıtan, sevimli çizimler ki.. Sağtürk, çizimlere çok titizlikle yaklaşmış, her bale adımı, her kompozisyon tek tek düşünülerek çizilmiş. Dr.Benal Tanrısever‘in müzik yönetmenliğini yaptığı bir de cd hediyesi var kitapta. hikayeyi cd’den dinleyerek, müzik eşliğinde sayfaları çevirmenizi kesinlikle tavsiye ederim!  

Ada Bale Gösterisinde serisinin ikinci kitabı Uyuyan Güzel. şimdilik sadece bu ikisiyle yetiniyoruz, ama devamının gelmesini çok istiyor Sağtürk.
Kitaplar Doğan Egmont yayıncılık tarafından hazırlanmış. Aynı yayın evinden, tüm geliri T.E.G.V‘e bağışlanan bir üçüncü kitap daha çıkarmış Tan Sağtürk, Bale Stüdyosu. fotoğraflarla bale eğitimini anlatıyor, çocuklara yeni ufuklar açmayı hedefliyor. elbette ki bu kitapta da her bir fotoğraf titizlikle hazırlanmış.

ülkemizde sanata verilen değer tartışıladursun, baleyi tanıtmak ve sevdirmek adına kendi tabiriyle Don Kişot’luğa soyunan Tan Sağtürk’e ne kadar destek versek az! onlarca okulu, 5000’e yakın öğrencisi var. Trabzon’dan Kayseri’ye açtığı okul sayısını 25’e çıkarmayı hedefliyor. 

 
bu kitaplara yazı içinde verdiğim linklerden ulaşabilirsiniz. ister elinden tutun tiyatroya götürün çocuğunuzu, ister bir kitap alın, ama sanatı destekleyin!  ben imzalatma şansını da bulduğum kitaplardan bir tanesini bugün oğlumun okul kütüphanesine hediye ediyorum! daha güzel hediye mi olur, size de tavsiye ediyorum! 

  

Facebook fotoğraf albümü burada

‘otizm’ ve ‘öğrenme zorluğu’ için uygulamalar

Model Me – Places
Model Me – Emotions

Model Me Kids öğrenme güçlüğü çeken, otizm veya asperger sendromu gibi problemlerle baş etmeye çalışan çocuklar için yazılım ve videolar hazırlıyor. bu araçlardan çocukların yanı sıra, öğretmenleri, terapistleri ve elbette ki anne-babaları da faydalanıyor.

model me’yi benim gibi yap, beni örnek al diye çevirebilirim, videoları göz önüne alarak. örneğin çocuk diş hekimine mi gidecek; orada kendisini bekleyen ortamı, karşılacağı kişileri, ondan beklenen davranışı izliyor ve bir şekilde ortama, duruma hazırlanmış oluyor. uzmanlar, çocuğun başka çocukları izleyerek çok daha kolay öğrenebildiğini ve empati kurabildiğini söylüyorlar. hazırladıkları örnek videolara buradan ulaşabilirsiniz.

çok sayıda aplikasyonları var, kataloglarında inceleyebilirsiniz. ben bir tanesini örnekledim sizin için. 

model me – emotions uygulaması, 4 duyguyu işliyor; mutlu, üzgün, gururlu, sakin. seçtiğiniz duyguyla ilgili, çocuğa o hissi anlatan 4-6 görsel çıkıyor. verilen görseller hemen hemen her çocuğun karşılaşacağı olaylardan alıntı olduğu için, çocuk kendiyle özleştirebiliyor. bu ücretsiz uygulamayı buradan yükleyebilirsiniz.

aynı şekilde, her çocuğun mutlaka bulunacağı 6 farklı ortam için, going to places isimli benzer bir uygulamaya da buradan ulaşabilirsiniz. başlangıç için bu iki uygulamayı öneririm.



hamilelikte kilo kontrolü aplikasyonu

surebaby‘den tam adıyla pregnancy weight gain application. yaptığı iş ise çok açık hamilelikte kilo kontrolü aplikasyonu. şöyle ki;
 
bu çok basit uygulamayı yüklüyorsunuz, sonra şu sorulara cevap veriyorsunuz -sadece ilk 2 tanesine verseniz de olur-

  • hamile kalmadan önce kaç kiloydunuz?
  • boyunuz?
  • hamileliğin kaçıncı haftasındasınız?
  • ikiz mi?
  • şu an kaç kilosunuz?
ve hesapla! diyorsunuz. 
uppps! kaç çıktı? 
*başlamadan önce, ayarları seçin, kilo ve metre hesabı için ‘metric’ sisteme geçin.
 
iPhone, iPad, iTouch uyumlu bu ücretsiz uygulamayı, buradan indirebilirsiniz.

Tablette “Lezzet Uzmanı”

mutfakla ilgili herkes markayı mutlaka ki biliyordur, 40 yıllık bir deneyim Korkmaz. çelik dendiğinde ilk akla gelen isimlerdendir. güzel bir aplikasyon hazırlamışlar, ismi ‘Lezzet Uzmanı’.

lezzet uzmanı bir tarif uygulaması evet, ama içeriğinde onlarca tariften çok daha fazlası var. açtığınız anda biraz karmaşık görünebilir, 3-5 dakika kurcaladığınızda hemen adapte olacaksınız. içeriğine A-Z indeksten bakabileceğiniz gibi; mutfağına, mevsimine, metoduna veya içeriğine göre de istediğiniz tarifi seçebilirsiniz. daha güzeli, elinizedeki malzeme ne ise o şekilde bir arama yapabilir, çıkanlar arasından seçebilirsiniz. örneğin ben ana yemek için köri+tavuk yazdım, 3 seçenek çıktı karşıma. 

daha çok özellik var, uygulamanın sayfasında da inceleyebilirsiniz. yemeğe göre alışveriş listesi oluşturmak, videolu tarifler ve kendi favorilerinizden de oluşturabileceğiniz ‘günün menüleri’ özellikleri ilgimi çekenler.

elbette ki mutfak temalı fakat ferah bir tasarım. ilk anda ordan burdan birşeyler çıkıyor gibi gelse de, dediğim gibi biraz kurcalamak gerekiyor, kısa sürede alışıyorsunuz. çok tarif var, güzel de tarifler. yenileri geldikçe uygulamayı güncelleyebiliyor, istediğiniz içeriği Facebook ve Twitter’da paylaşabiliyorsunuz. 

eleştirim içerik değil tasarım üzerine olacak; yemek fotoğrafları son derece zevkli ve kaliteli iken, çelik alet edevatı vurgulamak için kullanıldığını tahmin ettiğim diğer çizimler hafif kaçmış (tuzluk-biberlik, çaydanlık gibi) onlar da fotoğraf olabilirdi. bir de arama butonu eklenirse, tamamdır.

iPhone, iPod, iPad uyumlu bu ücretsiz uygulamayı buradan yükleyebilirsiniz.

dersimiz müşteri memnuniyeti, “varlık oyuncak”

öncelikle bu bir şikayet yazısıdır, baştan uyarayım isterim.

çocuğu olan herkes bilir, özel gün olsun olmasın, eş dost tanıdık kimse eli boş gelmez çocuklu eve. ‘nolur birşey almayın, oyuncağımız çok’ cümlesi kesinlikle işe yaramadığından ‘nolur çok para harcamayın’a çevrilir cümle. ailecek Lego sevgimiz bilindiğinden oğlumuza doğumgününde lego tarzı(!) oyuncaklar geldi.

‘legoya benzer’ kelimesini açmak isterim bu noktada. lego desen değil, ama resimleri, adamları, alet edevatları bakıldığında aynı. kutu üzerindeki fotoğrafta bile aynı kompozisyon yaratılmış oyuncaklarla. hiç önemli değil, bizi saymışlar, çocuğumuza oyuncak almışlar, yanlış anlaşılmasın sözüm asla hediye seçimine değil. 

fazla uzatmayayım, 2 kutu VARDEM marka yap-boz’umuz oldu, Şantiyem ve Yapboz Tren Seti isimli ürünler. internet sayfalarında bile bu ürünler Legolar kategorisinde sıralanmış, yakınlarımız da Lego sanarak aldılar muhtemelen. gel gör ki, iki kutudan çıkan yapbozların kalitesi çok farklı. tren setininki nispeten iyi, şantiyeninkiler çok kötü. 2 kutunun parçaları birbirine geçmediği gibi, aynı kutudan çıkan parçalar dahi doğru düzgün birleşmiyor ki!


ucuzdur, alternatiftir, beğenmeyen almaz, buraları geçtim. sorunum burdan sonra başlıyor. Varlık Oyuncak’ı aradık. aynı marka iki kutu arasında neden bu kadar kalite farkı olduğunu ve parçaların birbirleriyle neden uyumsuz olduğunu sorduk. aldığımız cevap şu oldu; “Aldığınız yerle konuşun. Biz ne bilelim kutunun içinden ne çıktığını, kutuya bişey koyup koymadıklarını, değiştirip değiştirmediklerini..” kutuları kendimiz açtığımızı, içindeki poşetleri dahi kendimiz açtığımızı söyledik. “Beğenmediyseniz geri verin, başka şey alın, nedir yani?”
evet nedir yani, ne beklemeliydik ki zaten? 

internet anneleri

sanaldan gerçeğe, internet anneleri!
interneti aktif olarak kullanan ne kadar çok anne var, fark ettiniz mi?
bunun sebebi aslında çok açık; bebek doğduktan sonra mecburiyetten bir süre eski sosyalliğini devam ettiremeyen anne, elinin altındaki internette vakit geçirmeye başladığı anda, kendini buluyor. aynı süreci yaşayan, aynı sorunları atlatan annelerle yazışmak, yalnız olmadığını bilmek -kendimden biliyorum- insanı çok rahatlatıyor. ve bu ‘online’ arkadaşlıklar bir süre sonra kaçınılmaz olarak vazgeçilmez dostluklara dönüşüyor. bu konuda daha önce burada bir yazı da yazmıştım.
 
işte tam da bu “sanaldan gerçeğe” motivasyonuyla başlamış bir oluşum var, ismi tabii ki İnternet Anneleriweb sitesi çok yakında açılacak olsa da, onlar çoktan organizasyonlara başladılar. annelerin çok faydasını göreceğini tahmin ettiğim, seminer ve workshoplar ardı ardına geliyor. 
 
benim ilgimi çeken kısmı ise tüm bu eğitimlere online olarak da katılabiliyor olmanız!  bir internet bağlantınız olduğu sürece bu eğitimlere katılabilirsiniz. bu hizmet sayesinde başka şehir, hatta ülkelerdeki anne/babalar, hem de evden çıkması zor olan anneler de eğitimi izleyebiliyorlar. ister bilgisayardan, ister tablet veya android uyumlu telefondan ortama bağlanılabilinir.
bağlanmak öyle zor değil, eğitim öncesi teknik olarak kısaca bilgilendiriliyorsunuz, sonrasında size bir id veriliyor ve etkinlik anında evinizden, işyerinizden bağlanıyorsunuz.
 
‘çocuğu bırakamadım, trafikten korktum, bu havada çıkamadım’ sıkıntısı yok, daha ne istiyorsunuz? (ヅ)
 
“internet anneleri” kendilerini böyle anlatıyorlar;

İnternet Kullanan Anneler Artık Birarada! İnternetle bir şekilde bağı olan anneler, anne adayları ve hatta anne olmasa bile bir başkasını anne hassasiyetiyle sahiplenenleri biraraya getiren “İnternet Anneleri” etkinliklerine başladı.  Blog, twitter, facebook, instagram, web site ve tüm sanal yollarla iletişim kuran internet kullanıcıları bu platformda biraraya geliyor. internetanneleri.com kurucuları için, anne olduktan sonra kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atan annelerin tekrar sosyalleşmesi, başka annelerle tanışıp tecrübelerini paylaşması, kendilerini geliştirecek faaliyetlere katılması önemlidir. internetanneleri.com, konusu internet, anne, çocuk, aile ve iş olan herkesi buluşturarak tüm internet annelerinin paylaşımlarını, buluşmalarını ve hayallerini sanaldan gerçeğe dönüştürmeyi amaç edinmiştir.

iletişim için;
http://www.internetanneleri.com/
https://twitter.com/internetannesi
https://www.facebook.com/groups/internetanneleri/

en sosyal hastane, central hospital

e-randevu, e-doktor, e-ziyaret, online laboratuvar sonuçları ve daha birçok online hasta hizmeti… “en sosyal hastaneyiz” diyorlar, sanırım haklılar.

Central Hospital, İstanbul / Kozyatağı’nda yer alıyor fakat benim dikkatimi online hizmetleriyle çektiler, paylaşmak istedim. facebook, twitter, instagram, hatta youtube’u aktif olarak kullanıyorlar. örneğin youtube sayfalarında 100’e yakın bilgilendirici video bulunuyor. 

asıl değinmek istediğim konu, twitter üzerinden yaptıkları sohbetler. duyurdukları gün ve saatlerde (her hafta olması planlanıyor) belirlenen konuyla ilgili hekimler online olarak tüm sorularınızı cevaplıyor. ben bu yazıyı yazarken yanda görmüş olduğunuz sohbet duyuruldu.  

şu ana kadar ‘ismen bilinen’ hastanelerin tüm online hizmetlerini denemiş ve hezimete uğramış biri olarak, bu hastanenin zamanı yakalamasını takdir ettim. kendilerinden bilgi almak amacıyla web sayfasından attığım mesaja, 3-4 dakika sonra telefonla geri döndüler.
ilgilisine duyrulur; sosyal medyayı etkin ve faydalı kullanmak budur!

iletişim için; 444 77 99
Central Hospital’ı Facebook’da takip etmek için buraya, Twitter’da takip etmek için buraya tıklayın. 
…ve hayır, hastane ile hiçbir bağlantım yoktur!