Dinozor Parkı Jurassic Land

Avrupa’nın en büyük dinozor temalı parkının İstanbul’da olduğunun biliyor muydunuz? Bilmiyorsanız duymamış olmanız bence normal, çünkü içinde yer aldığı Forum İstanbul AVM’ye vardığınızda dahi yönlendirici birini bulmak zor, tamamen kendiniz bulmak zorundasınız. Belki de konsept gereğidir! :)

Jurrassic Landjurassicland-istanbul

65 milyon yıllık geçmiş, bilinmeyenler ve bitmeyen araştırma. Dinozorlara olan merak asla bitmeyecek gibi duruyor. Sizin evde de dinozor meraklısı birileri varsa, burayı görmelisiniz. Çünkü burası sadece bir tema park değil, ‘edutainment’ konseptinde tasarlanan eğitim ve eğlence parkı. 10bin metrekarelik alanda, Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı bu kaliteli parkın bu kadar az bilinmesine şaşıyorum. Ancak girişte belirttiğim gibi, avm’nin içine kadar varsanız dahi yetkililer bile yönlendirici olamıyorlar nedense. Parka dönersek;

Jurassic Land İstanbul parkta neler var?

Burası Los Angeles’daki orjinal Jurassic Park tasarımını üstlenen şirket danışmanlığında kurulmuş, yani ortamda bir Hollywood film seti havası kesinlikle var. Zaten parkı da elinizi kolunuzu sallayarak dolaşamıyorusunuz, bir senaryo dahilinde ‘gezdiriliyorsunuz’. Önce müze kısmı ile başlanıyor. Bir dinozor müzesi burası, iskeletler, yumurtalar, oluşumları, türleri gibi jura dönemine ait bilgilerle dolu bir salon.

Dinozor Parkı Jurassic Land, rehberler ile grup halinde geziliyor, senaryo da şöyle; “Avm inşaatı sırasında dinozor kemikleri bulunuyor ve Marmara Denizinin derinliklerinde yeni bir dünya keşfediliyor.” Yani ‘sözde’ müze gezilirken birden canlı dinozorların arasında buluyorsunuz kendinizi. Juracopter isimli 4D, 6 efekli sinema, onlarca hareketli dinozor maketinin olduğu Show Garden salonu, kuluçka süresinden itibaren bakım gerçekleştirilen Bilim Merkezi Laboratuvarı ilk gezecekleriniz. Yine rehberler eşliğinde yapılacak “kazı” aktiviteleri daha çok küçüklerin ilgisini çekebilir, kazı sonunda ‘Kaşif Paleontolog Sertifikası’nı kapacak miniğiniz.

dinozor-muzesiDino Laser Tag denen kısım, lazerli silahlarla oynanan bir vuruş-oyun parkuru. Işık, ses, sis gibi efeklerle zenginleştirilmiş diyeyim, hareketli dinozor maketleri arasında grupça oynanıyor. Bunun için paint ball tarzı özel kıyafetler giyiliyor, kapalı alanda oluşturduğunuz grupla birlikte oynuyorsunuz. Bu kısmadaha çok planlı programlı grupça gitmek gerekiyor.

Her gezi alanında olduğu gibi burada da tematik bir cafe / restaurant var. Jura Teras Cafe’nin dekorasyonunu keyifli ve yemeklerini lezzetli bulduğum bir mekan. Fiyatlar ortalama, bir fast food’da ödeyeceğinizden belki biraz fazladır ancak doyurucu. Ayrıca buradan faydalanmak için parkı gezme mecburiyetiniz yok, sadece ve direk olarak bu kafeye gidebilirsiniz.

Dinozor Oyuncakları Mağazası, tema parkın çıkışında yer alan küçük hediyelik dükkanda piyasada gördüğünüz hemen hemen tüm dinozorlu oyuncak çeşitlerini bulabilirsiniz. Kitaplar, kırtasiye, yapbozlar, çantalar gibi çeşitli ürünler de var.

dinozor land,jurassic park, dinozor world,jurasic park, dinazor,
Dinozor parkı Jurassic Land, İstanbul Forum AVM’de

Önerilerim;

Bu müze / parktan küçük çocuklar ürkebilir. İçerisi loş ışık, iskeletler, ışıklandırmalar, senaryo gereği tünel benzeri yerlerden geçmeler vb.. Daha çok ilkokul çağı çocuklar ve büyükler için uygundur gibi geldi bana. Fikir vermesi açısından, 5 yaşındaki dinozor hastası oğlumun ürktüğü, rahatsız olduğu ve es geçtiğimiz yerler oldu. Bir tema park olarak ise çok başarılı, eğlenceyi geçtim bilgilenme açısından bir öğrencinin kapabileceği çok şey var. Laser Park kısmı ise oyun meraklısı teenage’leri yakalayabilir ve/veya iş arkadaşları ile grupça takım çalışması etkinliği olarak düşünülebilir, benim çok hoşlandığım bir tarz değil açıkçası.

Ben bir de giriş ücretini pahalı buluyorum, yurt dışı ayarı olarak normal olabilir ama 4 kişilik bir aile için zorlayıcı olabilir; önerim kampanyalı bilet satan sitelerde çok sık yer alıyor bu park, oradan denk getirebilir yarı fiyatına gezebilirsiniz.

JURASSIC LAND BİLET FİYATLARI

TAM BİLET 39.00 ₺

İNDİRİMLİ 29.00 ₺

MÜZE KART %15 İNDİRİM

Jurassic Land, Bayrampaşa Forum İstanbul Alışveriş Merkezi‘nde.

jurassicland-ulasim

Miniaturk

miniaturk

Sonbahar ve ilkbaharda gezmeye çok uygun bir park, bir açık hava müzesi Miniatürk. Yazın güneş rahatsız edebiliyor, kışın ise gezmek zor. Bu günlerde içeri kapanmak istemiyorsanız ve hala gitmediyseniz en az  1 kere görülmesi gereken bir yer.

Önce teknik bilgilerler başlayalım.

Miniatürk nedir ve Miniatürk’te neler sergilenmekte?

Türkiye ve Osmanlı coğrafyasından seçilmiş eserlerin 1/25 ölçekli maketlerinin yer aldığı Miniatürk’te, 59 eser İstanbul’dan, 57 eser Anadolu’dan 12 eser ise bugün Türkiye sınırları dışında kalan Osmanlı coğrafyasından olmak üzere 128 maket eser sergileniyor. IMG_8722

Maket yapımında sanayide kullanılan poliüretan bazlı, açık hava şartlarına uygun malzeme kullanılmış. Maketler yerlerine yerleştirilmeden önce, Miniatürk Test Alanında bekletilerek açık hava şartlarına uygunluğu bir kez daha test edilmiş.

Ayasofya’dan Selimiye’ye, Rumeli Hisarı’ndan Galata Kulesi’ne, Safranbolu Evleri’nden Sümeli Manastırı’na, Kubbet-üs Sahra’dan Nemrut Dağı Kalıntıları’na dek pek çok kültür ve medeniyetin izlerinin bir araya geldiği parkta, bugün artık yerlerinde olmayan Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi, Ecyad Kalesi gibi eserler de yeniden canlandırılmış.

Miniatürk’te, bir açık hava müzesi atmosferinde sergilenen maketlerin yanı sıra, ziyaret süresinde vakit geçirebileceğiniz farklı mekanlar da var; 400 kişilik oturma kapasitesiyle amfi-tiyatro, Miniatürk’ü hatırlatacak hediyelik eşyaların satışa sunulduğu hediyelik dükkanı, Türkiye-İstanbul Helikopter Simülasyon turu, şirin bir çocuk oyun parkı, Feribot, Miniland çocuk oyun alanı, gezi treni, masal ağacı, büyük satranç ve labirent gibi.

Vaktiniz varsa mutlaka Panorama Zafer Müzesine de uğrayın. Parkın sonundaki binanın alt katında yer alan sergide, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşından sahneler diorama olarak sergileniyor.

Miniatürk tavsiyelerIMG_8728

Burayı tam anlamıyla gezmek için 1,5-2 saat ayırmalısınız. Hava güzel ise süreyi uzatabilirsiniz, çünkü oyun alanı da çok keyifli ve çocukların çok ilgisini çekiyor. Helikopter simülasyonu ücretli, labirent girişi de sembolik bir ücretli. Yemek/içmek için park içersinde Beltur var. Fiyatları uygun ve çeşitlilik gayet yeterli. Tüm park engelli dostu, bebek arabası veya tekerlekli sandalye için uygun. Tuvaletler yeterli ve temiz sayılabilir.

Genel olarak girişi ücreti oldukça uygun olan, çocuklara tarih ve sanat anlatmak için imkan yaratan bu parkta vakit geçirmek gerçekten keyifli.

Miniatürk iletişim ve ziyaret saatleri

09:00 – 18:00 arası ziyarete açıktır.

Sütlüce Mahallesi. İmrahor Caddesi. Sütlüce

Telefon : 0212 2222882

 

Miniatürk giriş ücretleri

Tam bilet 5tl, öğrenci / öğretmen 3tl, öğrenci gruplarında 10 öğrenci ile birlikte öğretmen ücretsiz, yabancılar için giriş 10tl.

Miniatürk ulaşım

Özel araba ile gitmek isterseniz oldukça geniş otopark mevcut.

İETT ile : 47, 47Ç, 47E, 47N, 54 HŞ, 36T, 41ST, TB1 VEYA minibüs ile Seyrantepe / Topkapı minibüsleri ile ulaşabilirsiniz.

Metrobüs ile HALICIOĞLU durağında inmeli ve taksi veya otobüs ile devam etmelisiniz.

Miniaturk web sitesi için tıkla.

 

 

Legoland’de neler var?

 legoland istanbul

Legoland’de neler var?

Legoland’ gitmeye değer mi?

Legoland DC hangi sırayla gezmeli? Kaçta gitmeli?

Bunlar ve benzeri soruları çevremden çok alıyorum, Legoland hakkında tüm teknik bilgilere bu linkteki yazımdan ulaşabilirsiniz, ama ben bu kez gidip gezen bir anne olarak tavsiye ve önerilerimi paylaşmak istedim. En başta Legoland Dc bence “Lego diyarı” ndan daha çok kaliteli bir çocuk oyun alanı. Beklentinizi büyütmeyin. Ve büyükler yanlarında eşlik eden bir çocuk olmadan giremiyorlar; bu şekilde girmek isteyenler sadece perşembe akşamları özel seansa girebilirler.

Legoland’e nasıl gidelim?

  • Özel araçla gidecekseniz haftasonu gidiş değil belki ama dönüş saati kaçınılmaz şekilde trafikli oluyor. Yine de tek seçeneğiniz haftasonu ise yapacak bir şey yok. Decathlon’un kapalı otoparkı, diğerlerine göre daha tenha oluyor.
  • Metrobüs ile ulaşacaksanız, metrobüs’ten Kocatepe durağında ineceksiniz. Durağın hemen dibinde değil avm, belirteyim. Ancak yine de hızlı bir seçenek.
  • Otobüs dur-kalk ile uzun sürüyor, yine de tercih ederseniz 32, 32A, 32T avm’nin hemen yakınından geçiyor.

Legoland’de yiyecek bir şeyler var mı?

Var evet. Ama çocuğunuza yedirmek ister misiniz, asıl sorulması gereken soru. Legoland 2 katlı ve üst katında bir büfe var. Sıcak içecekler (çay, kahve çeşitleri), soğuk meşrubat, soğuk sandviç (salamlı, kaşarlı, vb), sıcak sandviç (mikrodalga fırında ısıtılan köfteli, tavuklu sandviçler), küçük kekler ve muffinler.

Çocuk menüsü var ancak menü şekerli teneke kutu meyve suyu, cips ve istediğin sandviçten oluşuyor. Dediğim gibi sıcak tüketilecekleri mikrodalgada ısıtıyorlar. Fiyatlar da -bana göre- pahalı. Örneğin; 1 kek 9 tl.  Çocuklara hitap eden bir yerde şekerli kekler, cips ve katkılı meyve suyu seçeneği dışında alternatif yok. Dışardan yiyecek girmesi yasak. Ancak yanınızda götürürseniz, çocuk için olduğunu söyleyerek BELKİ yedirebilirsiniz, ortam kantin gibi, belki birer sıcak içecek alırsınız, hallolur. 

 

Tüm anlattıklarımı videoda izleyebilirsiniz.

Legoland’de Aktiviteler:

Lego factory

İçeri girdiğinizde sizi alacakları ilk salon. 4 büyük ekranda, önünüzdeki kumandalarla “Lego fabrikasındaymış gibi” üretim yapıyorsunuz, aslında tanıtım filmi izliyorsunuz elbette. Çok küçük çocukların ilgisini çekmeyebilir. Büyükler de yaptıklarını kazanacaklarını sanabilirler, bir beklenti içinde olmayın. Çocuk hoşlanmadıysa bitmesini beklemeniz gerekmiyor. Çıkışta küçük sembolik bir hediye veriliyor, yalnızca çocuklara.

Lego Rides 1 : Krallık Macerası

Kapıdan ilk girildiğinde karşılaşılan ilk etkinlik olduğundan herkes ilk burada sıraya giriyor. Eğer çok sıra varsa boşuna vakit kaybetmeyin, boş bir vakitte geri gelebilirsiniz. Burada 3-4 kişi birer araca binerek, ellerinizdeki silahlarla (evet silahlar) sanal görüntülere nişan alacaksınız. Karanlık bir tünelde araba giderken, belli köşelerdeki sinema perdelerindeki görüntülere ve tünelde belirli noktalar ateş ediliyor. Kısa sürüyor. Tünel, karanlık, hareketli görüntüler ve ateş etme. Bunları göz önünde bulundurun çocuğunuz küçükse.

Lego Miniland

Legoland ana salonuna geçmek için hazırlanan bir kurgu içersinde Lego’larla yapılmış mini şehirler arasında bir nevi dünya turu yapacaksınız. Dünyadan belirgin mimari eserler, ülkemizden de başarılı örnekler var. Yine- eğer koridor çok kalabalıksa, daha sonra gelebilirsiniz. Burada incelenecek çok şey var, sadece vakit ayırmak rahat gezebilmek gerekiyor. Bir eserin başı kalabalıksa ona daha sonra gelirsiniz.

Bu arada bir ayrıntı; Miniland’de gece/gündüz uygulaması var, gezdikten bir kaç saat sonra tekrar uğrarsanız şehirleri ışıkları yanarken ve gece atmosferinde gezebilirsiniz.

Lego Rides 2 : Merlin’in Çırağı

Kısa bir süre sıra bekledikten sonra lunaparklardaki dönen oyuncaklar benzeri araca biniyorsunuz. Zaman zaman alçalıp yükseliyor. Biraz hızlı dönüyor, beklerken izleyebilirsiniz.

Lego Racers : Lego yarışçıları

Built and Test / Yap ve test et : Lego araç yapım atölyesi gibi görünse de aslında olan, ortadaki havuzdaki parçaları kullanarak kendi aracınızı yaratmak, sonra kenardaki pistlerde onlarla oynamak / yarıştırmak. Süresi, beklemesi, vesairesi yok, serbest oyun.

Legoland ana salon

Alt katın tüm genel alanlarında Lego oynanabilecek köşeler var. Çocuklar istediği gibi takılıyor. Elinizde paltolar, çantalar fazlalık ise, bu meydanda bir duvarda duran emanet kasalarını kullanabilirsiniz. 1tl ile kilitleniyor kutular, anahtarı takınca paranızı geri alıyorsunuz.

Lego Model Yapım Atölyesi

Yarım saatte bir grubun içeri alındığı atölyede, her çocuk kendine verilen parçalardan, yönlendirmeler doğrultusunda bir model çıkartıyor. 15-20 dakika süren bir atölye. HAYIR, yaptıkları kendilerinin olmuyor.

Legoland 4D Sinema

Yarım saatte bir salonun girişinde belirtilen filmlerden biri oynuyor. Sıraya girip beklemeniz gerekli. Filmi önceden seçip girmenizi tavsiye ederim, çocuğunuzun ilgi alanına göre seçebilirsiniz çünkü birbirinden çok farklı 4 tema var filmlerde. 4d sinemada ışık, duman, su, rüzgar gibi efektler kullanılıyor; yani birazcık ıslanabilirsiniz (çok az) Küçükler ve daha önceden kötü tecrübesi olanlar için belirtiyorum, filmler gürültülü, salon karanlık.

Lego Friends : Olivia’s House

Üst katta, kafenin hemen yanı burası. Friends serisinin evi gibi dekore edilmiş, açık oyun alanı. Bir kaç mutfak aleti, buzdolabı gibi ev eşyaları var ve elbette bir de duplo legolar. *Yemek molası verildiğinde, ya da yorgunluk molası, burada vakit geçirilebilir.

Duplo Kasabası

Üst katta en köşede bulabileceğiniz Duplo köşesi, aslında oldukça küçük bir alan. Ancak yine de çok küçükler için yeterli sayılabilir. Burada duploların yanı sıra silikon büyük legolar da var, tüm çocukların ilgisini çekebilir.

Lego Yangın Akademisi

İsim sizi yanıltmasın. Burası büyükçe bir oyun parkuru. Yumuşak zeminli, tırmanmalı, kaydıraklı parkurlu bir oyun alanı. Yalnızca çocuklar girebiliyor. Kafenin hemen yanı olduğu için size biraz dinlenme fırsatı sunuyor.

 

 

Charlie Brown ve Snoopy Filmi

Charlie Brown ve tüm Fıstıklar / Peanuts karakterlerini ilk kez beyaz perdede göreceğim için çok heyecanlıydım! Kuzenimden bana bulaşan ve çocukluktan beri devam eden bu çizgi seriye olan sevgim, zamanla koleksiyonerlik boyutuna ulaştı. Uzun lafın kısası, öngösterim salonunda en heyecanlılardan biri olabilirdim. Endişelerim de yok değildi.

Charlie Brown ve Snoopy Filmi

Yukarda izleyeceğiniz fragmanı ve benzerlerini izlediğimde çok endişelendim. 1950’lerden gelen bir klasik, 2 boyutlu çizimlerine kısa kısa parodilerine alışık olduğumuz karakterler, uzun metrajda nasıl olacaktı? Hikaye konulu mu olacaktı, mini dizileri gibi geçişler mi olacaktı? 90 dakikalık film bir hikayeyi anlatacaksa, karakterleri tek tek tanımak gerekirdi ki, bunu da hikayenin içine yedirmek zor olmalıydı..

Hepsinden ötesi, tüylüleri hareket eden bir Snoopy ve Woodstock gözümüze nasıl görünecekti?

Film başladığı anda beni mutlu eden, seslendirmenin çocuklar tarafından yapılmış olmasıydı. Charlie Brown dışında tüm seslendirmeyi çok başarılı buldum; Charlie’nin daha bezgin konuşmasına alışmıştım yoksa teknik olarak o da başarılıydı.

Yönetmen Steve Martino, Buz Devri 4’ten tanıdığımız isim, bence çok başarılı bir film çıkarmış ortaya. Az önce bahsettiğim tüm kaygı duyduğum konular filmin içine çok güzel yedirilmişti ve ‘karakterlerin özelliklerini anlatabilmek’ gibi detaylar daha ilk 10 dakikada toparlandı. Yani hayatında hiç Peanuts karakterleriyle tanışmamış olan birini de, film içine alabiliyordu.

Hikaye, Charlie Brown’un meşhur aşkı ‘Kızıl saçlı kız’ın okula gelmesi ve Charlie’nin ona açılabilme çabası üzerine kurulu. Charlie, şanssızlıkları üzerinden atıp silkinsin ve Peggy Jean onu yepyeni bir Charlie olarak tanısın ister ve değişmek için de bir takım şeyler deneyecektir. Elbette karakteri gereği(!) her şey yine sarpa saracak, ama kızıl saçlı kız onu ‘gerçek’ haliyle beğenecektir. Hikaye 2 cümle ile bu, ama gelin görün ki 50 yılın 18bine yakın çizgi bantlarından en klasikleşen, en ikonlaşan anların hepsi filmde var. Az öce dediğim gibi, hiç bilmeyen biri filmden zevk alacaktır, ama bilen/seven biri ağzı kulaklarında çıkabilir.

Neler mi var? Charlie ve uçurtma yiyen ağacı, aralara serpiştirilmiş ‘klasik’ buzda kayan çocuklar sahnesi, ‘balkabağı’ ve ‘yılbaşı’ hikayelerine göndermeler, Snoopy ve kardeşlerine göndermeler, meşhuuur sınıf içi öğretmen dialoglarından sahneler, Snoopy’nin Kızıl Baron hikayesi, Snoopy’nin Joe Cool halleri, Snoopy’nin kız arkadaşı, Snoopy ve Linus’un battaniyesi durumları, Snoopy-Lisa ilişkisi, 50yıl önceki ilk çizgilerden tanıdığımız Shemmy, Woodstock ve ekibi, ve süpriz.. Pig-Pen’in temiz göründüğü an! Arzu ederseniz Snoopy’de kim kimdir yazıma da göz atabilirsiniz.

Bu arada, çocukların kıyafetlerinin dokuları (yünler, penyeler, jeanler..), saçları, hayvanların tüyleri, ayakkabılarının hafif kirli oluşlarına kadar o kadar detaylı iş çıkartılmış ki.. Bu dokuları ve saç-tüy meselesini bu kadar 10 numara 5 yıldız  bir tek  “Up / Yukarı Bak” ta görmüştüm. 

Yazarlardan Bryan Schulz, filmi Snoopy’nin değil, Charlie Brown üzerine kurguladıklarını özellikle belirtmişti.  Bir öngörüde bulanayım mı? Bence, 2. ve hatta 3. film de gelecek. 2.film ‘yaz tatili’ temalı olacak ve bolca kampçılık, izcilik, baseball temaları içerecek. 3.film ise Snoopy’ye hakkını verecek ve tamamen Snoopy ve kardeşleri üzerine kurulu olabilir. Sıralama yer değiştirebilir ama ben devamının geleceğini düşünüyorum. 

Ancak ben yine de ülkemizde çizgi filmlerin yalnızca dublaj seçeneği ile gösterilmesine karşıyım. Yakın zamana kadar en az 1 seans (genellikle son seans) orjinal dilde alt yazılı olarak verilirdi. Dileğim çizgi filmleri yalnızca çocukların izlemediğinin hatırlanması ve bu uygulamanın geri gelmesi…

Son olarak bir uzman değil, sadece anne olarak görüşüm; 4 yaş üstü herkese uygun, tek kare şiddet içermeyen, 8 yaşında bir çocuğun okul maceralarını anlatan sevimli bir aile filmi “Charlie Brown ve Snoopy”

snoopy-filmi

 

 

Charlie Brown ve Snoopy’de KİM KİMDİR?

peanuts-filmi

Yarın bu saatlerde Charlie Brown ve Snoopy 3 boyutlu filmin ön gösteriminden çıkmış olacağım. Neredeyse 1 yıldır beklediğim ‘The Peanuts Movie‘ filminden önce, henüz tanışmamış olanlar için ‘Snoopy’ye giriş 101’ tadında bir kaç bilgi paylaşmak istedim.

Charles M. Schultz 1922 - 2000
Charles M. Schulz 1922 – 2000

Charles M. Schulz ve Charlie Brown

1950’lerde, tam olarak Ekim1950’de, 7 ayrı gazetede bant seri olarak başlayan Peanuts / Fıstıklar, o günden bugüne sayısız dile çevrildi. İlk çizimler siyah beyazken, bugün 3d filmini bekliyoruz. Amerika’nın gelmiş geçmiş en meşhur köpeği Snoopy ve sarı tişörtlü, komik saçlı, karamsar çizgi karakteri Charlie Brown, 17,900’e yakın çizgi bantı, kısa filmleri, özel filmleri, kitaplarıyla çoktan animasyon tarihine adını yazdırmış durumda. Öyle ki sadece baloncuklarda konuşan Snoopy ve Charlie Brown’ın isimleri, 1969’da Apollo 10’un ana gövde ve ay modülüne bile verildi.

Bu kadar basit bir çizgi, nasıl oluyor da 65 yıldır bu kadar seviliyor sorusunun cevabı -bana göre- karakterlerin gerçekliğinde yatıyor. “Snob” yani burnu havada Snoopy’yi saymazsak diğer tüm karakterlere uyan bir ya da bir kaç kişiyi tanıdığınız kimselerle bağdaştırabilirsiniz. Bu müthiş gözlem, bir de çocuk ağzından aktarılınca ve esprilerle süslenince tadına doyum olmuyor ve tam da bu sebeple hem çocuklar hem büyükler Peanuts karakterlerinin maceralarına kayıtsız kalamıyorlar.

Peanuts’da kim kimdir?

Charles (Charlie) Brown. Umutsuz vaka. Sakar, şanssız. Depresif. Umutsuz ve yılgın. En yakını köpeği Snoopy bile kendi halinde, onu pek takmıyor. Charlie karakteri, anne babasının meslekleri dahil olmak üzere Charles Schulz’la benzerlikler taşıyor. Zaten diğer tüm karakterler de, ilk eşi, kuzeni, yakın arkadaşları gibi kişilerden esinlenmiş; isimler bazen farklı bazen çok benzer.

Sally Brown. Charlie’nin kardeşi. Abisini çok sever ve iyi anlaşırlar. Kendince Linus’a delice aşıktır.

Lucy van Pelt. Ters bir tiptir, dikkafalıdır, çıkarcıdır. Hiç anlaşamadıkları halde Charlie’nin en yakın arkadaşıdır.  Yine de en matıklı konuşmalar Lucy’den gelir. Snoopy’nin köpek hisleri ile en anlaşamadığı karakterdir.

Linus van Pelt. Lucy’nin küçük kardeşi. Mavi battaniyesinden ayrılamaz. Charlie’nin dert ortağıdır. İkilinin dertleşmeleri, hayata dair çıkarımları efsanedir. :)

snoopy-filmiSchroeder. Onu hep kafası önünde piano çalarken görürsünüz. Beethoven hayranıdır ve müthiş piano çalar. Onu pianoyla tanıştıran Charlie olmuştur ve aralarında derin bir dostluk vardır.

Pepperment Patty. Naneşekeri Patty. Charlie’yi en iyi anlayan kız arkadaşıdır. Aslında kendisi baya bir hayrandır Charlie’ye ama onun bundan haberi yoktur.

Marcie. Marcie ve Patty çok yakın dostturlar. Marcie Charlie Brown’a olan hislerini gizlemezken, Patty gizler. Charlie de ona ara sıra pas verir ama esas büyük aşkı başkası olacaktır.

Franklin. Çok tatlı bir çocuktur, hepsi tarafından çok sevilir. Ekipteki tek siyahi karakterdir.

Pig-Pen. Bir toz bulutu içinde dolaşan ‘kirli’ çocuk Pig-Pen en çok Charlie tarafından sevilir

Freida. Az görünen kız karakterlerdendir. Genellikle kıvırcık saçları ile ilgili espriler döner. Sırf bu yüzden baseball şapkası takmayışı bile sorundur.

Peggy Jean. Charlie’nin ilgi duyacağı kız.

Snoopy. Charlie’nin beagle cinsi köpeği. En yakın arkadaşı Woodstock isimli kuştur. Zaman zaman görünen 6 kardeşi vardır, her biri farklı bir eyalette yaşarlar. İçlerinde en meşhuru Spike karakteridir.

Snoopy’de kim kimdir’i çok şeker açıklayan bir görsel paylaşarak bitiriyorum. Filmler ve kitaplarla ilgili yazacak daha o kadar çok şey var ki! Onlar da başka yazının konusu

snoopy-kim-kimdir