Bilenler bilir, çocukluğumuzun meşhuur emektar kırmızı teleferiği gitti, yerine modern ve hızlı yeni bir sistem geldi. Bursa’nın yeni teleferiği şu an “dünyanın en uzun teleferiği” konumunda ve Uludağ Teleferik seferleri hakkında merak ettikleriniz burada.
Teleferik’le Uludağ
Bursa’da bir süredir teleferik seferleri yapılamıyor, bilmeden gidenler geri dönmek zorunda kalıyorlardı çünkü 2012’den beri süren yeni teleferik inşaatı devam etmekteydi. 1963’ten beri hizmet veren 50 yıllık emektar teleferiğinin yerine geçen modern kabinler ise 1 yılı aşkın süredir hizmet veriyor.
Teleferik güvenli mi?
Aklıma ilk gelen soru bu oldu. Hem Bursa’nın hem de ülkemizin simgelerinden sayılan teleferiğin yeni halinin inşaatı 19 ay sürmüş ve yüksek teknoloji ve modern tasarım ile Bursa Teleferik AŞ tarafından tamamen yenilenmiş. Halatlı ulaşım sistemini sağlayan firma Leitner Ropeways. Bu firma 1888’den beri aktif ve ülkemizde 12 teleferikte daha imzaları var. Kabin içlerindeki telefon sistemi ile 444 6 345 direk aranabiliyor acil durumlarda. Buna ek olarak dünyada hiç bir teleferikte olmayan bir sistem üzerinde de çalışılıyormuş; görüntülü kayıt sistemi.
Kabin kapıları güvenli mi? Kabin kapıları içeriden açılmıyor, tüm sistem otomatik. Yani seyir esnasında kapı açılması, düşme vs gibi bir olasılık yok.
Teleferikte elektrik kesilirse? Jeneratörler en geç 3 dakika içinde devreye giriyor.
Teleferik sallanıyor mu? Çok az sallanıyor. Kabin boşsa ve oradan oraya hareket ederseniz sallanır elbette ama normal seyrinde hayır, rahatsızlık verici bir sallantı yok. Zaten kabinler her türlü yağış, rüzgar, tipi koşullarına göre yapılmış. Yine de şiddetli lodosta seferler yavaşlatılıyor veya iptal ediliyor.
Teleferikle seyahat
140 adet 8’er kişilik kabin var. Kabinlerin içinde karşılıklı 2 adet bank bulunuyor. Orta kısım bebek arabası, tekerlekli sandalye vb için yeterli büyüklükte.
Hattın toplam uzunluğu 9km. 12-20 dakika sürüyor Oteller bölgesine ulaşım.
Kabinler 20 saniyede bir geliyor, siz gelen kabine biniyorsunuz. Arzu ederseniz ve kalabalık değilse, 1 kişi dahi tek kabinle gidebilir. Biz anne-baba-çocuk olarak hep tek başımıza çıktık örneğin. Az kişi ile devam etmek mümkün ama kabinlere kesinlikle 8’den fazla yolcu alınmıyor.
Bisiklet ücretli ancak kayak, board vs ile binilebilinir. Ekstra eşya ücreti yok. Piknik sepeti gibi yiyecek içecek taşıma serbest. Yanıcı madde kesinlikle yasak. Kafesi içinde hayvan taşınabiliyor.
4 adet istasyon var ; Kalkış istasyonu Teferrüç, Kadıyayla (1230m), Sarıalan (1635m) ve Oteller (1810m)
Duraklarda inebilir, gezebilir sonra tekrar devam edebilirsiniz. Yalnız biletinizi kaybetmemeniz gerekiyor. Telafisi yok! Aldığınız tek biletle tüm duraklarda in-bin yapabilirsiniz.
Tüm istasyonlarda alışveriş yapılabilecek turistik dükkanlar, cafeler, tuvaletler mevcut. Tuvaletler ücretli ve temiz, çocuklu seyahate uygun. Çay kahve fiyatları ortalamanın üstünde.
İnşaatı devam eden istasyonlarda 2.katlara çıkmak için asansör ve yürüyen merdiven henüz çalışmıyor.
Teleferik 08:00 – 20:00 saatlerinde açık.
Teleferik çocukla seyahate uygun mu?
Şahsi fikrim, evet kesinlikle uygun. Çok keyifli ve eğlenceli. Miniklerin unutamayacağı, anılarında yer edecek bir deneyim olacağı kesin.
Teleferik ücretleri ve ulaşım
Bursa’ya ve dolayısıyla teleferiğe ulaşmanın çok çeşitli alternatifleri var. BURADAN tercih yapabilirsiniz. Özel araçla gidildiğinde ise teleferiğin şehir içinde tek yolu var, Bursa Namazgah Mahallesi içinden geçerek gidilen rotaya buradan ulaşabilirsiniz.
Unesco Dünya Mirası listesinde bir köy, rengarenk evleri daracık sokakları ile çok da fotojenik. Günübirlik gidip görebileceğiniz, çocukla gezi için de çok uygun bir destinasyon, Cumalıkızık
Cumalıkızık Bursa
Osmanlı dönemine ait sivil mimarinin neredeyse olduğu gibi korunabildiği bir köy Cumalıkızık. Kuruluşu 1300’lere dayanıyor, camisi 700 yıldır sağlam duruyor. Rengarenk 2-3 katlı tahta evlerinin tamamının orjinalliğini koruduğu, tüm bir köy olarak günümüze kadar ulaştığı yegane yerlerden. İşte zaten bu yüzden Unesco sayesinde artık tek çivi dahi çakılmıyor.
Cumalıkızık evleri moloz taş, kerpiç ve ağaçtan yapılmış. Her birinin kapısı, tokmakları, kapı önü basamakları, avluları, pencereleri, kısacası köyün her bir köşesi fotoğraflık. Bu köyü adeta bir film sahnesi gezer gibi gezebilir, varsa çocuğunuza Osmanlı tarihi/mimarisi hakkında bilgiler verebilir ya da hepsini boş verip doya doya fotoğraf çekebilirsiniz.
Cumalıkızık’ta ne yapılır?
Köye araba girmiyor. Aracı aşağılarda bir yerde bırakıyor, köyün ‘meydan’ diyebileceğim girişine geliyorsunuz. Patika yollarından sürekli kaynak suyu akıyor, bu yüzden yollar hep ortaya doğru eğimli. Köyün ana meydanında hemen yanınıza koşup gelen çocuklar olacak, onlara harçlık verirseniz size köyün tarihini, gezilecek yerleri anlatıyorlar, gezi boyunca yanınızdan ayrılmıyorlar.
Cumalıkızık Köyü, Uludağ eteklerinde yer alan 5 kızık köyünden biri ve bu köy diğer tüm kızık köylerinden gelenlerle birlikte cuma namazlarının kılındığı köy olduğundan bu isimle anılıyormuş. O günlerden akaln kalan cami, dediğim gibi hala ayakta. Camiyi, 18-20.yüzyıla ait koleksiyonların olduğu Etnoğrafya Müzesini ve Sanat Evi’ni ziyaret etmeden dönmeyin. Eğrek Mahallesindeki çınarları da görün.
Köy meydanında tamamı ev yapımı reçel, mantı, tereyağ, peynir, bal,tahta hediyeliler, örgüler, örtüler gibi ürünler bulabilir, ayaküstü atıştırmalıklar bulabilirsiniz. Aslında Cumalıkızık’ta günün hangi saati olurs aolsun kahvaltı etmenizi öneririm. Köy ekmeği ve nefis köy dokuları ve kokuları eşliğinde keyifle çayınızı yudumlayın. Vaktiniz darsa, ayaküstü gözleme, mantı vb yiyebilirsiniz.
Önerilerim
* Bebek arabasıyla, tekerlekli sandalyeyle gezmek için uygun değil, hatta sadece koltuk değneği ile gezmek için bile uygun diyemeyeceğim.
* Burada kahvaltı / yemek için vakit ayırmayacaksanız geziniz en çok 1,5 maksimum 2 saat sürer. Günü birlik şehir dışından geldiyseniz gün içinde başka aktivite ekleyebileceğinizi de bilerek plan yapın.
*Köyün avlusunda ürün satanlar, buranın artık çok turistikleşmesiyle birlikte fiyatları biraz yüksek tutuyorlar. Mutlaka pazarlık yapın derim.
*Köye vardığınızda köy çocukları etrafınız sarıyor. İsterseniz hazırlıklı gidip onlara bir kaç kitap, kırtasiye hediye edebilirsiniz.
Cumalıkızık’a nasıl gidilir?
Köy, Bursa-Ankara yolunda, Yıldırım ilçesinde yer alıyor. Bursa’ya vardıktan sonra, ANKARA yönünde 10km kadar sonra solda ismini göreceksiniz.
Bursa’ya BUDO (Mudanya) ve İDO (Güzelyalı) feribotları ile ulaşabilir; veya özel aracınızla Topçular-Eskihisar feribotu veya Pendik-Yalova feribotu ile Yalova üzerinden varabilirsiniz.
Bursa’da çocuklar için gerçekten muhteşem bir merkez var; Bilim ve Teknoloji Merkezi (BTM). Bursa’ya her ziyaretimizde oğlumla mutlaka uğradığımız bu merkez, 2 yıldır gökyüzü meraklıları için bir etkinlik düzenliyor. Bu yıl yoğun ilgi sonucunda festivale dönüşen etkinlik, ‘Bilimsel Geceleme’ adı altında Gökyüzü Gözlem Şenliği!
BTM’nin bu etkinliği daha önce kendi yerlerinde çadırlarla geceleme şeklindeydi.Ancak gerek ışık yoğunluğu, gerekse mekan atmosferi açısından bu yıl Uludağ’da yapılması tercih edilmiş, çok da iyi olmuş!
ULUDAĞ’DA BİLİMSEL GECELEME
Duyurulduğu anda kontenjanı dolan etkinliğe 120 çadır, 400 üzerinde katılımcı katıldı. Büyük Otel çevresinde konumlanan katılımcılardan isteyenler otelde konakladı. Atölye çalışmaları sayesinde katılanlar hem konunun uzmanı akademisyenlerden teorik bilgiler aldı hem de teleskoplarla gözlem yapma imkanı buldu.
Yoğun ilgiyi ve kontenjan sınırlamasını öngöremediğimiz için etkinliğe katılamadım, ancak biz de kendi imkanlarımızla aynı tarihlerde Uludağ’da sabahladık. Daha önce TUBİTAK Gökyüzü Şenliklerine katılmıştım. Bunlardan 10.su Uladağ’da gerçekleşmişti. Bu sefer o etkinlikteki ‘ışık’ problemini göz önüne alarak volfram yolu üzerine konuçlandık. Telfon ve tabletlerimizdeki uygulamalarla bilgilerimizi tazeledik ve mükemmele yakın bir gözlem gerçekleştirdik. Her zamanki gib yoğun meteor geçişini 01-03 saatleri arasında gözlemledik.
METEOR YAĞMURU 2015
Bu sene en yoğun gözlem 11-14 Ağustos günlerinde olacak. Ne yapaın edin, karanlık bir köşe bulmaya bakın ve yüzünüzü kuzeye çevirin. Gözünüz gökyüzünde olsun!
Bir öneri : Yaz gecesi bile olsa, yükseğe çıkacaksanız o saatlerde oldukça serin olacağını göz önünde bulundurun ;)
Tesadüfen öğrendiğim, ilk fırsatta da trenleri çok ama çok seven oğlumla gittiğim bu nefis ortamı anlatmasam olmazdı. Bursa’da eski bir istasyonun restorasyonu ile Osmangazi Belediyesi tarafından 2005 yılında hizmete sokulmuş, yemyeşil ve tarih kokan bir ortam burası.
Tarihi Merinos Tren İstasyonu Sosyal Tesisleri
1891 yılında faaliyete geçmiş bir istasyon olan Merinos İstasyonu, orjinaline sadık kalınarak çok şık ve sıcak bir mekan yaratılmış. Bir adet lokanta, bir adet cafe, ve büyükçe bir organizasyon/davet açık alanı mevcut.
Tesisin kapısından avluya girdiğinizde devasa bir buharlı lokomotif ve bir vagon karşılıyor sizi. Asırlık tarihi miras çınar ağaçlarının altında püfür püfür bir ortam düşünün. Hemen solda Şimendifer Lokantası isimli, klasik Türk mutfağı sunan bir restaurant var. Tertemiz ve her gün 22 çeşit taze yemek çıkıyor. Fiyatlar çok uygun.
Cafe Vagon
Restaurant ve Cafe yanyana zaten. Yemek yemek isterseniz içeri geçiyorsunuz; çay / kahve isterseniz ister bahçede ister ‘vagon’da oturabilirsiniz. Anladığım kadarıyla Bursalılar burayı daha çok düğün/organizasyon mekanı olarak tercih ediyorlar; büyükçe bir yeşil alanı var. Ancak Bursa dışından gelindiğinde ortam çok huzurlu ve ferah geliyor. Hizmet güzel, fiyatlar çok uygun, yemekler çok iyi, cafe kısmı ise -ihtiyacı karşılayacak kadar- yani bir Türk kahvesi, bir demli çay içmeden kalkılmaz bu muhteşem ağaçların gölgesinden.
Biz ailecek çok sevdik. Oğlum ayrılmak istemedi desem yeridir. Çocukla gidilir mi, evet gidilir, hatta gidilsin :) Küçük bir tahta kaydırak/oyun köşesi de var ama ben zaten burda herhangi bir çocuğun sıkılacağını sanmıyorum.
Tesisin sayfası ve iletişim bilgilerine buradan ulaşabilirsiniz. Çektiğim fotoğraflarla bitireyim, hazırlıksız yakalandığım için telefonla çektiğimi belirteyim :)
Bursa Zoo’yu anlatmaya başlamadan önce hayvanat bahçelerinden, sirklerden, yunus parklarından, faytonlardan hatta kuş kafeslerinden, kısacası hayvanları doğal ortamlarından alıp ‘hapsettiğimiz’ hiçbir davranış ve ortamdan haz etmediğimi belirtmek isterim. Bilmeyenler olabilir diye şunu da ekleyeyim; Hayvanat bahçelerindeki hayvanlar genelde dünyanın çeşitli yerlerindeki hayvanat bahçelerinde ya da hayvan barınaklarında doğmuş hayvanlar ve/ve ya onların yavruları. Tüm bahçelerin anlaşmalı olduğu ‘kardeş’ hayvanat bahçeleri var ve sistem genellikle doğan yeni yavruların değiş tokuşu şeklinde ilerliyor. Bugün artık ‘Afrika’ya gidip, bir fil alıp, bunu bahçemize koyalım’ gibi bir mantık yok yani. Onu görmemiş zenginler yapıyor, ayrı bir konu. Başlayabiliriz.
Bursa Yeşil, Bursa Zoo Yemyeşil!
Bursa Zoo, Soğanlı mevkiinde, benim çocukluğumda Bursa’nın dışında kalan bir ovada kurulu. İstanbul’daki ‘sıkış tepiş’ kafes görüntülerini silin hafızanızdan, burası resmi olarak ülkemizdeki dünya standartlarındaki tek hayvanat bahçesidir; tertemiz, ferah, yemyeşil bir doğa parkı, 206,000m2. Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği’ne bağlı parkı açılışından beri (1998) sayısız kez ziyaret etmiş biri olarak söyleyebilirim ki, sürekli iyiye giden, sürekli bakımı yapılan bir park olmasından çok mutluyum. Hayvanat bahçesi bünyesi çalışanları arasında; 1 Ziraat Yük. Mühendisi (Zooteknist), 2 Ziraat Mühendisi (Zooteknist), 3 Veteriner Hekim, 2 Biyolog bulunmaktadır.
Çok geniş bir alan olduğunu ve vaktiniz dar ise planlı hareket etmeniz gerektiğini belirtmeliyim. 9 gölet, 3000’e yakın ağaç, 3 kafe, 1 çocuk köyü/parkı, sukuşları bölümü, sürüngenler binası, küçük Afrika hayvanları yapıları, yürüyüş yolları ve daha niceleri mevcut. Giriş kapısından sağa dönerek aslanlardan başlarsanız nispeten planlı bir yol izlemiş olursunuz. Sürekli sağa gittiğinizde sırasıyla; aslan, kaplan, jaguar, maymun, lemur alanlarını göreceksiniz. Yol kendiliğinden sizi geriye döndürecek ve Afrika Savanı, yani; zürafalar, devekuşları ve zebralarla burun buruna geleceksiniz. Bunların hemen yanında küçük bir gölette pelikanlar, ördek çeşitleri ve su kaplumbağaları var.
Zürafaları geçip yürüyüş yolundan ayrılmazsanız; ortada bir köy alanı göreceksiniz. Bursa Cumalıkızık köy alanından esinlenen köy meydanında tüm çiflik hayvanlarını görebilir, yalnızca bu noktada hayvanları elleyebilir, besleyebilirsiniz. Kaydıraklı, salıncaklı büyükçe bir çocuk alanı da hemen burada yer alıyor.
Bu meydanın hemen solunda dev bir kafes göreceksiniz. Kafes, yarım küre şeklinde ve içinde tüm kuşlar serbestçe uçuyor, yaşıyor. Yanlış anlaşılmasın, kafesin yapısı çok geniş, kuşlar dilekleri gibi girip çıkabilmelerine rağmen, ayrılmıyorlar. Kürenin altı sukuşları bölümü. Flamingolar da burada. Yapının içindeki tahta gözlem evine çıkın, cıvıltıları dinleyin ve parka tepeden bakın.
Köy alanının sağından devam ederseniz, lamalar, oklukirpi, domuzlar, vahşi kuşlar (burada yavaşça geriye dönmüş oluyorsunuz artık) kurtlar ve ayılar karşınıza çıkacak. Ayıların alanına vardıysanız tekrar karşınızda köy meydanını göreceksiniz. Turu tam tamamladınız, sağdan devam ederek tavşanları geçerek kapıya geliyorsunuz.
Bursa Zoo’da yeme içme
Park girişinde hemen sağda bir çay bahçesi / kafe var. Çay, kahve, soğuk içecekler, gözleme, tost, hamburger, patates kızartması ve hazır paketli ürünler (bisküviler, cipsler, dondurma,vb) satılıyor. Fiyatlar çok uygun, hatta ucuz. Bana sorarsanız gözleme öneririm.
Safari Cafe, Afrika hayvanlarının serbestçe dolaştığı kısmın kenarında. Öyle keyifli bir manzarası var ki, içeriğinin zayıflığının pek önemi yok benim için. Soluklanmak, soğuk bir içecek ve ya kahve içmek isterseniz burayı tercih edin. Önünüzden zebralar geçerken kahvenizi yudumlayın. Menü yok desem yeridir; tost, ayran, çay, soğuk içecekler.. ve yine paketli ürünler.
Bursa Zoo’da yavru hayvanların olması, hayvanların huzurunun göstergesi kanımca.
Köy Meydanı. Burada çeşit nispeten daha fazla. Gözleme, yaprak sarma, kahvaltı tabağı, mercimek köfte gibi genellikle günlük değişen lezzetleri, hazırlanmış paketlerde alabilir, hemen yanındaki piknik masalarında yiyebilirsiniz. Çay, kahve, ayran, soğuk içecekler mevcut, tepsi ve self servis ile alabiliyorsunuz.
Ekstralar
Okulla ve ya grupça gelmek isterseniz ciddi indirimler var. Ayrıca önceden haber verildiğinde size bir rehber eşlik ediyor. Mikrafonla anlatarak size tüm parkta eşlik ediyor.
Köy meydanında küçük bir satış alanı var. Burada -kalırsa- köy ürünleri satılıyor; erişte, yumurta, salça, yağ gibi.
Giriş kapısında bir hediyelik dükkanı var. Ancak yurt dışı örnekleri gibi buraya özel ürünler değil, sıradan, her yerde görebileceğiniz hayvanlı ürünler (peluş oyuncak, anahtarlık vb) ürünler satıyor.
Eleştirilerim
Tuvalet yalnızca parkın girişinde ve çok yetersiz. Üstelik -kullanıcılara bağlı olarak- kirli. Buranın temizliğinin çok daha sık yapılması, parkın çeşitli noktalarına da tuvalet eklenmesi gerekiyor. Bu standarttaki bir parka yakışmıyor tuvaletler.
Çocuk arabası / engelli parkuru. MALESEF YOK. Yerler yumuşak toprak ve mıcır taşı. Bebek arabası yürütmek tam bir işkence. Çok acil yolun ez azından bir kenarına ve tüm parkı dolaşabilecek şekilde (tahta olabilir) özürlüler ve tekerlekli araçlar için yol yapılmalı. Tekerlekler kesinlikle bu yolda gitmiyor!
Tüm uyarılara ve yazılı yönlendirmelere rağmen hayvanlara yem atanlar, çitlerin arkasına geçenler oluyor. Güvenliğin (hayvanların güvenliğinin!) sağlanması gerek.
Gelenler arzu ettiğinde hayvanat bahçesi haritası her zaman verilemiyor. Bence her ziyaretçiye kesinlikle harita sağlanabilmeli.
Önerilerim;
Parkur yorucu. Hava sıcak ise mutlaka şapka, sinek ilacı, geziye başlamadan önce su alın yanınıza. Evet girişte su satılıyor ama bittiğinde başa dönüp almak yorucu.
Bursa dışından geliyorsanız karnınızı burda doyurmayın :) Parkın hemen yanında Botanik Park ve girişinde restaurantlar var, Bursa’nın klasik lezzetlerine orada doyun derim.
Bence burayı ziyaret etmek için en uygun zaman bahar ayları; Nisan-Mayıs ve Eylül-Ekim. İki dönemde de doğası muhteşem oluyor, fotoğraf çekmek isteyenler için ışık ve görsellik müthiş oluyor.
Alerjik bünyeli iseniz ve/ ve ya çocuğunuz öyle ise tedbirli olun. Çok sayıda çiçek, böcek, ağaç ve malum hayvan çeşitliliği astım ve alerjiye meydan yaratıyor. Dikkatli olmanız gerek. İlaçlarınızı yanınızda bulundurun.
Bursa Zoo giriş ücretleri ve ziyaret saatleri
Yetişkin 3,50tl Çocuk 2,50tl. Grup indirimleri mevcut. (Eylül 2014)
Bahar Sezonu 09:30 – 19:00 Nisan, Mayıs, Eylül, Ekim
Yaz Sezonu 09:30 – 19:00 Haziran, Temmuz, Ağustos
Kış Sezonu 09:30 – 17:00 Kasım, Aralık, Ocak, Şubat
Bursa Zoo Ulaşım
Bursa içinde Bursa Zoo için tebelalı yönlendirmeler mevcut. İstanbul yönünden gelecek olanlar, Yalova yolu üzerinden hiç ayrılmadan Bursa’ya girin, sağda önce İkea’yı ve az sonra Özdilek binasını geçer geçmez sağa İzmir yönüne sapmalısınız. Bu kavşakta Botanik Park tabelası mevcuttur. Saptıktan kısa bir süre sonra yolun sağında karşınıza dev bir zürafa çıkacak, kaçırmanız imkansız :) Ankara – İnegöl yönünden gelenler ‘Soğanlı’ ve ‘Botanik Park’ levhalarını, İzmir yönünden gelenler ‘İstanbul’ ve sonrasında ‘Bursa Zoo’ tabelalarını takip etmeli.
*Hayvan fotoğrafları bana aittir. izinsiz kullanılamaz. İPEK SÜER.