Etiket arşivi: çizgi dizi

Daha iyi bir işin yoksa, Kral Şakir

kral-sakir4 yıldır her akşam sorunsuzca 8 buçukta yatağa giden 6 yaşındaki oğlum, kendini yerden yere atıyor; “Yirmiikiellibeşte dizim vaaaar, yatmiyyycam!”

22:55 ne, ‘Dizim var’ ne demek, sahi senin yaşın kaç? Beklediği dizinin ismini de söyleyince bana bir haller oluyor; Çok mu boş bıraktık çocuğu bu yaz?! Bakıyorum ki ısrarın anlamı yok, üstelik zaten artık ben ondan çok merak ediyorum ve oturup bekliyoruz. Neyi mi, Kral Şakir‘i!

Kral Şakir

İtiraf ediyorum, ismi ilk duyduğumda absürd bir yerli dizi bekliyorum fakat öyle olmuyor, animasyon çıkıyor. Bi dakika bu çizimler tanıdık geldi?

Yanılmıyorum, çizimlerin arkasında Varol Yaşaroğlu ismi var ve yapım stüdyosu elbette Grafi2000. Aynı ekibin elinden çıkan, ülkemizde büyükler için yapılan belki de ilk yerli çizgi dizisi Fırıldak Ailesi’ni bildiğimden koruma kalkanların bir anda iniyor. Fırıldak Ailesi, hani şu anne karakteri Yıldız’ı Demet Akbağ‘ın, baba karakterini ise Bülent Kayabaş‘ın seslendirdiği, gecenin bir vakti yayınlanmasına karşın ratingleri şaşırtan animasyon. Çizgi başlar başlamaz başarılı seslendirmecileri tanıyorum ve biter bitmez de internette diziyi araştırıyorum.

Yaşaroğlu’nun, yönetmen Berk Tokay ve senarist Haluk Can Dizdaroğlu ile birlikte ortaya çıkardığı çizgi dizi, Cartoon Network‘te yayınlanan ilk Türk yapımı animasyon. Şu an sadece Türkiye’de gösteriliyor ama yine de bu iyi bir referans.

Aslan Şakir’in ailesi bir hayli komik ve çok bizden bir aile. Şakir’in babası (aslan) Remzi, annesi (kedi) Kadriye, kız kardeşi (kedi) Canan, Şakir’in ailesini oluştururken maceraları asıl “kanka”ekiple yaşıyoruz. Necati (fil), Tanju (köpek) ve Şakir’le babasının başına geliyor hep olaylar. Bu dörtlü arasında kanımca Fil Necati’nin fenomen olma yolunda önü çok açık.

Haluk Can Dizdaroğlu’nun senaristliğindeki dizide, bazı espriler acayip kötü(!). Yani evet kötü ama kasıtlı kötü yani böyle sokaktaki amcaların yaptığı bayat espriler tadında kötü ve bu cidden çok komik! Metrobüste yanındaki amcanın yaptığı espri gibi komik, babanın sevgilinin yanında yaptığı, senin yerin dibine girmek istediğin espriler gibi komik. Sonuçta durum komedisi tadında işlenen bu bölümlere biraz şans vermek lazım; çok da anlamlar aramadan gülün geçsin, gülmeye nasıl çok ihtiyacımız var.

kral-şakir-izle

Bir de Türk yapımı çizgi dizilerde 2 ana sorun oluyor nacizane fikrim; birincisi esinlenmenin dozunu kaçırma, ikincisi mesaj kaygısını aşamama… (aman aman neler gördük sahi!). Ben bu yapımın abartılı mesaj kaygısı taşımamasını sevdim. “Sayıları öğrenelim, şekilleri bilelim, kuralları öğrenelim” neyse ki senaryoda ana hatları oluşturmuyor. Hani gene de brokoliler sosislileri kovalıyor kovalamasına ama(!) ‘bu iyi bu kötü” diye kaş göz yarılmıyor en azından ve eğlence ön planda.

Argo kelime -neredeyse değil- hiç ama hiç yok, ki bu da bu yazıyı yazma sebebimdir. Anne olunca algıda seçicilik tavan mı yapıyor nedir; hep de yerli çizgi dizilerde öyle cümlelere denk geliyoruz ki, dehşete düşüyoruz. Hayır burada yok. Kral Şakir nasıl desem, temiz.

Kral Şakir’i ilk izleyişinizde ya seveceksiniz, ya hiç sevmeyeceksiniz ama eminim ki şans verirseniz devamını bekleyeceksiniz. Grafi2000 ‘e bu konuda destek olmak gerekiyor sonuçta dünyaya kıyasla bir gıdım ilerleyemediğimiz bir alanda başı çekiyorlar.

Yapacak daha iyi bir işiniz yoksa, Kral Şakir hafta içi her gün 17:00’de Cartoon Network‘te. Sıkça da tekrarları var, denk gelirsiniz ;)

 

Prenses Sofia ve Korsan Jake ile anti-kahramanlık üzerine

WHATNAUGHT, ROBIN, PRINCESS SOFIA, CLOVER, MIA

İster prenses ister korsan olsun, şimdiki kahramanlar çok farklı!

Bilmem farkında mısınız, bizim çocukluğumuzun rakipsiz, tek başına her işe yeten, mükemmeliyetçi süper kahramanları yerine, Disney Channel‘daki Prenses Sofia ve Jake örnekleri gibi ‘normal’ çocuk hikayeleri, çocuklara daha sağlıklı örnek teşkil ediyorlar.

 

Ben çizgi filmlerin mesaj kaygılı olanlarından yanayım. Yoksa zaten çocuğumun vaktini televizyon karşısında geçirmesi taraftarı değilim. Az ve öz izlemesini tercih ettiğim yayınlardan, kaliteli olanı tercih etmek zorundayım. Ben böyle hissediyorum, bu yüzden ciddi anlamda mesai harcıyor ve ‘doğru’ mesajları içeren örnekleri seçmeye çalışıyorum. Örneğin Disney Channel Türkiye 5-11 yaş aralığındaki çocuklara hitap ediyor ve ailelerinin birlikte keyifle izleyebileceği hem eğlenceli hem öğretici içerikler yayınlıyor. ‘Çizgi film mesaj versin, öğretsin’ derken sıkıcı sıkıcı çocuğa bir mesajı dayatsın da istemem asla, çocuk onlar; izlerken kikir kirkir gülmeli, ‘çaktırmadan’ öğrenmeli. İşte bu yüzden 5,5 yaşına yaklaşan oğlumla favorilerimiz Prenses Sofia, Doktor Dottie ve İlaçları, Jake ve Var Olmayan Ülkenin Korsanları ve Fineas ve Förb. Cumartesi ve pazar sabahları Disney Filmleri kuşağını da asla kaçırmıyoruz.

Prenses Sofia

Prenses Sofia 12 yaşında. Nasıl desem, çocuklukla ergenliğin tam kesiştiği noktada. İsmi ‘prenses’ ama o prensensliğe yeni yeni başlıyor ve bu hiç yakın olmadığı hayata adapte olmaya çalışıyor. Annesi Miranda, Kral 2.Roland’la evleniyor ve kralın diğer çocukları Prenses Amber ve Prens James ile kardeş oluyor. Kendine hediye edilen özel kolye sayesinde hayvanlarla konuşma yetisi kazanıyor ve zaman zaman yakından tanıdığımız tüm Disney Prensesleri onun bir probleminde yardıma gelebiliyorlar.

Hikayeden anlayabileceğiniz gibi, 2-7 yaşa hitap eden bu dizi aslında hiç de ‘mükemmel’ bir prensesin hikayesi değil. Çok pozitif mesajlar veren, mütavazi karakterli, sormaktan ve öğrenmekten çekinmeyen Sofia’nın hikayesi. Prenses Sofia başkası gibi olmaya çalışmıyor, her zaman her ortamda kendi gibi oluyor ve kazanıyor. Hikaye her ne kadar sarayda geçse de, her çocuğun günlük hayatta karşılaştığı sorunlar işleniyor. Kibarlık, incelik, hayvan sevgisi, kardeşlik dostluk ve paylaşım bu çizgi dizinin ana temaları diyeiblirim. Prenses Sofia hafta içi her gün saat 17:00’de Disney Channel’da yayınlanıyor.

Korsan Jake ve Var Olmayan Ülkenin Korsanları

Peter Pan’ın Var Olmayan Ülkesi’ne bu kez minik kahramanlar Korsan Jake, arkadaşı Izzy ve Cubby ve papağan Skully’nin maceraları var. Her bölümde gemileri ile bir maceraya atılıyorlar ve Kaptan Hook ve Smee’nin engelleme girişimlerini takım çalışması ile alt etmeye çalışıyorlar.

Çok şirin çizimleri olan, sürükleyici ve bana sorarsanız interaktif bir çizgi film aslında bu. İzleyiciye sürekli sorular yöneltiliyor, adeta takımın 4. kişisi gibi hikayenin içinde olması sağlanıyor. Karakterlerden Jake takım lideri iken, diğerleri yön becerileri ve ellerindekini doğru kullanma konusunda yardımcı oluyor ve ekip ruhuyla sorunların üstesinden gelebiliyorlar. Dostluk, ekip olmak, paylaşmak bu çizgi dizinin ana temaları. Bu arada sayı sayma, renkler, şekiller, uzaklıklar ile ilgili sürekli izleyicinin de katılacağı ufak alıştırmalar içeriyor bölümler ve bu çaktırmadan işlenen minik doz eğitimlerden sonra hazinelerine ödüller kazanıyorlar. Peter Pan de zaman zaman bölümlerde görünüyor.

Pozitif mesajlar işleyen, hayalgücünü destekleyen bu iki çizgi filmi, arayış içinde olan ebeveynlere gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum. Korsan Jake’in maceraları da hafta içleri saat 11:30’da Disney Channel’da yayınlanıyor. Fineas ve Förb’e gelince, ailecek ennn favori dizimiz, işte bu yüzden o da başka bir yazının konusu :)

Bu arada evlerinde televizyonu uydudan izleyen takipçilerime bir de müjdem var; Disney Channel uydudan şifresiz yayınlanıyor. Bunun yanı sıra Digitürk, D-Smart, Teledünya, Tivibu ve Netd.com’dan da izleyebilirsiniz, kaçırmanıza imkan yok :)

JOLLY ROGER, BUCKY, JAKE, IZZY, CUBBY, SKULLY

Bulut, bir kutu kapağından yaptığı televizyon ekranında bana kendi çizgi filmini izletiyor.

bulut-televizyon

 

Şşşşh..Kimse bilmiyor ama Moda Parkındaki tahta kamelya aslında bizim korsan gemimiz.

 korsan-jack-gemisi

Marketten 5tl’ye aldığımız korsan şapkası ve 2tl.lik tek göz dürbün ile korsan olduk, gitti!

kosan-jack

Big Hero 6 / 6 Süper Kahraman

6-super-kahraman

 16 Ocak’ta vizyona girecek olan 6 Süper Kahraman, Big Hero 6 filmini ön gösterimde izleme şansım oldu. Filmi bir de animesever anneden, benden okuyun.

Big Hero 6

BH6, Marvel’in bir çizgi romanı aslında ve baya aksiyon içeren bir çizgi hikaye. Hikaye Walt Disney Stüdyolarından geçince kararı çok yerinde duygusallık ve komedi de girmiş içine. Sonuçta ortaya komik, bol aksiyonlu bir macera filmi çıkmış, üstelik 3 boyutlu.

Dev cüsseli robot Baymax ile robot dahisi kahramanımız Hiro’nun hikayesini anlatıyor film. Hiro’nun ağabeyi Tadashi, bu kocaman ve sevimli robotu geliştiriyor. Hiro ise bot dövüşlerine katılan, okulu gereksiz bulan bir teenager. Ancak Tadashi, Hiro’yu etkilemeyi başarıyor ve dehasını doğru yola yönlendirebilmesi için yardımcı oluyor. 

Elbette ki başrolde bir dahi çocuk ve onun dahice buluşları olunca, kötülük ve komplolar da gecikmiyor. İçinde bulundukları durumdan çıkabilmek için Hiro ve arkadaşları kostümler geliştirerek birer teknoloji kahramanına dönüşüyorlar. Sonuçta GoGo Tamaga, Wasabi No-Ginger, Honey Lemon ve Fred, Baymax ve Hiro ile birleşince 6 süper kahramanımız doğmuş oluyor.

Filmin ilk yarısı yer yer çok duygusal. Örneğin bir kayıp sahnesi var ve oğlum çok etkilendi ve üzüldü diyebilirim (5yaş) Espriler çok komik, ama yaşı biraz daha büyüklerin anlayabileceği türde. Küçük çocuklar Baymax ile çok eğleniyorlar, büyük cüssesi ve aynı bir çocuk gibi söylenenleri ‘somut’ algılaması, sakarlığı, saflığı acaip sempatik.

Filmin ikinci yarısında ‘annelerin bana hep sorduğu’, vurdu-kırdı diyebileceğim bolca aksiyon var. Küçük çocuklar için göz yorabilecek derecede var. Hatta ben Japon animasyonlarına göndermeler farkettim, sürekli akan arka plan gibi. Bu kadar aksiyona rağmen şiddet yok, bolca ‘şiddete hayır’ mesajları var, hatta açıkça mesaj kaygımız var bile deniyor neredeyse. Film teknik olarak mükemmel. Ben, kendim çok çok sevdim. Robot, aksiyon vs ile çok ilgilenmeyen oğlum Baymax’i sevdi, ona çok güldü.

Bence müthiş bir film olmuş. Filmin yapım aşamasını anlatan bir belgesel izledim, yapılan çalışma ve emek karşısında nutkum tutuldu. Devamı gelir mi bilmiyorum. Gelmese de tadında kalsa keşke, derim. Yönetmenler Don Hall (Winnie the Pooh) ve Chris Williams (Bolt), yapımcı ise  Roy Conli (Karmakarışık). Film, 16 Ocak 2015 tarihinde üç boyutlu olarak vizyona girecek. 5 yaş bir çocuk annesi olarak nacizane fikrim 6+ çocuklara daha uygun olduğu yönünde. Öte yandan filmin dvd’sinin çıkmasını ve koleksiyonumuza katmayı dört gözle bekliyorum!big_hero_6