Etiket arşivi: çocukla etkinlik

Kızlarıyla evcilik oynayan babalar

Babasıyla evcilik oynayan bir kız çocuğu muydunuz, top koşturan mı? Yoksa ikisi de mi? Babaların, kızlarıyla oyun oynamaları ile ilgili ilginç bir araştırma düştü önüme. Çok hoş ve ilginç bulduğum için paylaşmak istedim. 

Wake Forest Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre; babalarıyla erken yaşlardan itibaren güçlü bir ilişki içinde olan kızların;

  • Üniversiteden mezun olma ve kariyerlerinde daha yüksek bir konuma gelme ihtimalleri daha yüksektir
  • Özellikle erkeklerle ilişkilerinde, duygusal olarak daha istikrarlı ilişkilere sahip olma olasılıkları daha fazladır
  • Daha yüksek özsaygı ve benlik duygusuna sahip olma olasılıkları daha yüksektir.

İlginç çıkarımlar değil mi? Dahası var! Bizde durum ne derseniz, “evcilik oynayan babalar” var mı ülkemizde?

 Bu araştırmadan yola çıkarak Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden 500 baba ile de anket yapılmış!

Ve sonuçlar şöyle;

Babaların yüzde 84’ü, kızlarına nazik ve cesur olmanın, güzel olmaktan daha önemli olduğunu söylüyor

Babaların yüzde 52’si, kızlarına istedikleri her şey olabileceklerini telkin ediyor.

Babaların yüzde 77’si, kızlarına özgüven telkin etmenin onlara öğretebilecekleri en önemli yaşam derslerinden biri olduğunu düşünüyor

Babaların yüzde 61’i  kızlarına uygulamaya yönelik becerileri öğretmeye çalışıyor.

Oyuncak bebeklerin kızlarının hayal gücünü arttırmaya yardımcı olduğuna inanan babaların üçte ikisi için en önemli şey kızlarının hayal güçlerinin açılmasına izin vermek.

Babalar kız çocuklarının oyunlarına dahil olduklarında, yüzde 85’i bunun, kızlarının özgüven kazanmalarına yardımcı olduğunu ve hayal dünyasında harcanan zamanın gerçek dünyaya yapılan bir yatırım olduğunu biliyor.

Babalarının üçte ikisi kızlarıyla oyun oynamaya daha fazla zaman ayırabilmeyi istediklerini söylüyor.

Hata yapmasına izin vermek, küçük yaşta paranın değerini öğretmek ve onu cesur olmaya teşvik etmek, babaların küçük kızlarına vermeye çalıştıkları diğer ‘yaşam dersleri’ arasında yer alıyor.

Kızı olan 10 babadan dokuzu, kızlarına, güçlü genç kadınlar olmaları için destek olmanın son derece önemli olduğuna inanıyor.

Babam benimle ve erkek kardeşimle çok oyun oynardı. Bebeklerle, Barbie’lerle oynamazdık ama yine de çok oynardık. Bakın sadece kızlarıyla oyun oynayan babaların bilebileciği şeyler nelermiş. Çok şeker!

Sadece kızlarıyla oyun oynayan babaların bilebilecekleri şeyler:

  1. Oyuncak bebeklerle nasıl oynanır
  2. Simler her yere bulaşabilir
  3. Renk koordinasyonu çok önemlidir
  4. Saç nasıl örülür
  5. Kızınız ayaklarınızın üstünde iken nasıl dans edilir
  6. Ona kendisini nasıl özel hissettirirsiniz
  7. Nasıl dans edilir
  8. Kızlar da futbol oynar
  9. Evdeki eşyalardan hangilerinden harika bir popstar mikrofonu olur
  10. Kızlar da kirlenmeyi sever
  11. Yüz boyama nasıl yapılır
  12. Uzun saçtan sakız nasıl çıkarılır
  13. Tahtadan ev nasıl yapılır ve ağaçlara nasıl tırmanılır
  14. Kaykaya nasıl binilir
  15. Parende nasıl atılır
  16. Mükemmel bir topuz nasıl yapılır

Mattel‘in bu çalışması babaları kızları ile oyun oynamaya davet ediyor. Kızlar daha yüksek kariyer ve özgüvene sahip oluyormuş, vesaire. Doğrudur. Fakat hepsi bir yana baba-çocuk birlikte vakit geçirmek gibisi var mı zaten! Telafisi olmayacak yıllar bunlar, haydi babalar oyuna. İster top koşturun birlikte, ister bebekleri uyutun. İnanın sadece kızlarınıza değil hepinize iyi gelecek.

 

Akıntıya karşı yüzme teknolojisi SwimLabs

swim labs turkiye
swim labs turkiye

Modern ülkelerde en özendiğim şey, çocukların (ve elbete herkesin!) spor imkanları. Her mahallede bir yüzme havuzu, her parkta bir basket potası, ulaşılabilir tenis kortları, yaşam biçimi haline gelmiş bisiklet kültürü, lüks sınıfına girmeyen kar sporu imkanları, ve benzeri… Yüzmeyi spor olarak yapmış biri olarak en özendiğim imkanlardan biri de kişiye özel performans havuzlarıydı. Akıntıya karşı yüzme teknolojisi diye kabaca anlatabileceğim bu sistem, SwimLabs ile artık Türkiye’de de var.

Swimlabs Yüzme Okulu

Dünyada 300’ü aşkın şubesiyle çocuk spor ve eğlence alanında uluslararası bir marka olan MyGym, Amerika’nın meşhur yüzme okulu SwimLabs’ı ülkemize taşıyan marka oldu. SwimLabs için yüzme okulu demek bence hafif kalır çünkü ister yeni başlayan bir kişi olsun, ister herhangi bir spor dalında profesyonel sporcu olsun, müthiş faydasını görebileceği bir sisteme sahip bu havuzlar.

SwimLabs’deki 3 adet özel dizayn edilmiş havuzda teknolojik imkanlarla donatılmış. ‘Sonsuz yüzme hissi’ diye Türkçeye çevrilen akıntıya karşı yüzmede, hız seviyeleri kişiye özel ayarlanabilir örneğin.

Video analiz sistemi ile koçunuzla stilinizi detaylı inceleyebilir, geliştirebilirsiniz.

Havuzun içindeki aynalar sayesinde kendinizi görerek duruşunuzu düzeltebiliyorsunuz.

Swimlabs çocuklar için uygun mu?

MyGym Akadlar‘da 7 yaşındaki oğlumun katıldığı derslerde ilk dikkatimi çeken havuzun boyutu ve derinliği sayesinde çocuğun kendini güvende hissetmesi.

Bekleme alanına kurulmuş ekranlar sayesinde çocuğunuzu birebir ekrandan izleyebiliyorsunuz.

Akıntı sayesinde çocuk su üstünde kendini daha rahat kalabiliyor ve kendini kontrol edebiliyor.

Yüzme koçu birebir çocukla birlikte havuzun içinde, bu çocuk açısında hem güven verici hem de aldığı dersin performansını arttırıyor kanımca.

Çocuk tek başına ders alabilir veya grup derslerine katılabilir. Grup dersleri maksimum 4 kişilik.

Ortamda çocuk dostu diyebileceğim bir kafeterya da hizmet veriyor.

Bebekler için yüzme dersleri

İsteyen ebeveynler 0-36 aylık bebekleriyle birlikte yüzme derslerine katılabiliyorlar. Ortamın ısısı ve havuz sıcaklığı elbette bebekler için uygun. İzlediğim bebek yüzme dersinde eğitmenin yaklaşımları çok profesyoneldi, kullanılan metaryaller de ilgimi çekti.

Bebeklerle yüzme etkinliğine ebeveynlerden biri de katılıyor. Seans 30 dakika sürüyor. İstenirse grup dersine katılınabilir, en fazla 3 ebeyn ve bebek oluyor o zaman havuzda.

Swimlabs ücretleri ve ders süreleri

Yeni başlayanlar ve 0-36 ay için ders süresi 30 dakika.

Grup dersleri (4 kişi veya ebeveynli katılım ise 3 kişi) 30 dakika.

İleri seviye için antrenman süresi 45 dakika.

İleri seviye özel dersler (3 kişilik grup) 30 dakika.

Her bir grup ve seviye için fiyatlar değişmekte olup, hizmeti alacağınız hafta sayısında göre fiyat avantajı artmakta. 

Örnek olması açısından; 12 haftalık, 30 dakikalık, grup dersi katılımı, tek ders ücreti 130tl ‘ye denk geliyor.

Daha ayrıntılı bilgi için iletişime geçebilirsiniz.

SwimLabs nerede?

Akadlar MyGym’in alt katında yer alıyor.

bilgi@swimlabs.com.tr

02123517727

SwimLabs ulaşım HARİTA

 

 

 

Disney’den yeni prenses Prenses Moana

prenses moana
prenses moana

Prenses Moana

Okyanus onu çağırıyor!* Kahramanımızın adı Moana Waialiki. O bir deniz gezgini. Macerasına mitolojik kahramanların da yön vereceği Prenses Moana, diğer Disney prenseslerinden oldukça farklı!

prenses-moanaPrenses Moana filmin konusu

Onun kabarık elbiseleri, ışıltılı takıları, topuklu ayakkabıları, tacı yok. O okyanusa tutkun bir maceraperest, ismi Moana. Kılık kıyafeti kadar karakteri de alışılagelmiş ‘prenses’ imajından uzak olan kahramanımız için Disney bile logosunun rengini değiştirerek mavi olarak kullanmış desem?

Filmin zamanımızın 2bin yıl öncesinde geçiyor. Bundan 3ooo yıl önce Okyanusya’da (Güney Pasifik adaları, Fransız Polinezyası) bir adanın keşfi için sefere çıkan meşhur denizcilerin başına beklenmedik bir olay gelir. Moana‘nın ruhu onlara yardım için devreye girer; denizciler, Moana ve mitolojik Tanrılar için masalsı yaratıklarla dolu bir macera başlar… Yolculuğunda onu hiç yalnız bırakmayan biri vardır, yarı-tanrı kahramanı efsanevi Maui.

3d olarak hazırlanan animasyonun, her Disney klasiğinde olduğu gibi müzikleriyle de öne çıkması bekleniyor. Zaten müzikleri arkasındaki isim olan Lin-Manuel Miranda, hali hazırda sayısız ödülün sahibi bir müzisyen, kompazitör, şarkıcı, besteci ve söz yazarı..

Küçük Deniz Kızı,  Aladdin gibi bir çok filmden tanıdığımız John Musker ve Ron Clements’in yönetmeni olduğu animasyonun, Türkiye’de Ocak 2017’de  vizyona girmesini bekliyor.

*tagline : Ocean is calling

 

 

 

Music Together İstanbul

MT_FB_Profile_Circle_TEALMusic Together’ı ilk kez, şu an yurt dışında yaşayan bir arkadaşımdan duymuştum. Bu çok eğlenceli erken müzik eğitimi programının İstanbul’da da 40 ülkeyle eş zamanlı başlayan grupları olduğunu duyunca heyecanlandım!

Music Together İstanbul

1-5 yaş arası çocuklar ve ebeveynleri için Amerika’da tasarlanan bir program Music Together programı. 30 senedir var olan program, kendi tanımlamalarıyla; “Klasik, jazz, blues, country, salsa ve farklı kıtaların geleneksel müzikleri ile repertuarı en çeşitli ve en eğlenceli erken yaş müzik eğitimi programı”  Haftalık buluşmalar ve 45 dakikalık seanslarla ilerleyen eğitim, toplamda 10 hafta sürüyor.

Music Together İstanbul By Kidz Harmony
Music Together İstanbul By Kidz Harmony

Music Together by Kidz Harmony

Dünyada 2.500 noktada varolan program, eş zamanlı olarak Istanbul’da da lisanslı eğitmenlerle bizlerle buluşuyor. KidzHarmony kurucusu Simge Uğurlu Sönmezışık, bu yıl İstanbul’da 4 farklı noktada gruplar açtıklarını ve ilgiden çok memnun olduklarını söyledi. Music Together İstanbul ayaklarından bazıları; Beykoz /Göksu Evleri, Ulus / Akadlar bölgesi, Göktürk / Kemerburgaz bölgesi ve Yeşilyurt / Florya bölgesi gibi, şehrin 2 yakasında da yakalabileceğiniz dersler mevcut. Her bir noktadaki eğitim, o bölgedeki en seçkin ve deneyimli, müzik/sanat odaklı ve çocuk dostu mekanda yapılıyor. Mekan detaylarını en güncel olarak Kidz Harmony’nin Facebook sayfasından takip edebilirsiniz. 

Neden erken yaş müzik eğitimi?

Çocuklarımız ilk enstrümanları olan ses ve vücutlarını kullanmayı, ebeveynleri ile gerçekleştirecekleri ritim çalışmaları, çok sesli vokal ve melodi tekrarları ile eğlenerek öğreniyorlar!

Koreografiye uygun şekilde dans edip şarkı söyleyen ebeveynlerini derslerde örnek alan bebek ve çocuklar, her geçen gün şarkılara daha ritmik ve daha doğru tonda eşlik ediyor, eğitimin sonunda enstrüman çalmaya dansa ve baleye hazır hale geliyorlar.

Simge UĞURLU SÖNMEZIŞIK kimdir?

Music Together İstanbul by Kidz Harmony kurucusu Simge Uğurlu Sönmezışık
Music Together İstanbul by Kidz Harmony kurucusu Simge Uğurlu Sönmezışık

“Ben beyaz yakalı hayattan girişimci bir anne olmaya geçeli 1,5 sene gibi bir süre oldu.
Music Together’ın çocuklarındaki faydalarını gözlemleyerek kendi programımın yöneticisi olmaya karar verdim ve Türkiye’deki bölgesel ihtiyaçları saptayıp, Music Together’ı yayabilmek adına yurdışında program eğitimini ve lisansını almaya gittim. Ufak kızımı 6! aylık Türkiye’de bırakmam gerekse de bu eğitimi çok istiyordum.
Çok yoğun ama verimli bir eğitimin ardından gece geç saatlere kadar hazırlanan başarılı sunumlar ve olumlu sınav sonuçları sayesinde Music Together by KidzHarmony; Beykoz, Göktürk, Kemerburgaz, Yeşilyurt, Ulus, Akadlar lisanslarını alabildim. Geçen dönem Beykoz’da ilk sezonumu tamamladım.

İlkokuldan itibaren TRT çocuk korosu ve Avrupa korosu gibi yurtiçi ve yurtdışı çok sesli klasik müzik korolarıyla konserler verdim. Öncesinde konservatuarda 5 sene piyano öğrenimi gördüm, Şişli Terakki Lisesi Müzik okulundan mezun oldum. Piyano, keman, solfej ve müzikal derslerini Türkiye’de Önder Bali, rahmetli Cenan Akın gibi ün salmış çok değerli öğretmenlerden aldım.7 sene yurtdışında yaşadıktan sonra 6 sene önce Türkiye’ye dönüş yaptım. Londra, Madrid, Maskat, Dubai de çalıştım. Evliyim ve iki kız çocuğu annesiyim. İkinci bebeğime hamileliğim boyunca bir anaokulunda İngilizce Müzik eğitimi verdim.”

Music Together İstanbul by Kidz Harmony iletişim:

FACEBOOK  INSTAGRAM

 

 

Çocuğun hayalini fırlatıp at(ma)!

“Çok özel bi taş buldum,bak!” diye koşarak geldi yanıma. Çocukken taş koleksiyonum olduğunu söylediğimden beri, o da taş toplar oldu. ‘Çok güzel! Yalnız bu bir taş değil’ dedim, ‘Bu bir kestane!’ O gün bu minik kestane Bubu’nun cebine girdi ve ben diyeyim 6 ay, siz deyin 9 ay bizimle dolaştı ta ki önceki güne kadar

Sıkışık trafiğin ortasında kalsak, bi yerden Bay Kestane çıkıyordu, Bubu ona sürekli bir şeyler anlatıyordu. Doktora gitsek cebimizde gizli yolcu Bay Kestane bizimle geliyordu. Sahilde yürüyüşe çıksak kestaneye arkadaş bulmak için yine elinde, bizimleydi. Bir yolculuğa çıkacak olsak çantaya ilk Bay Kestane giriyor, bazen pazar akşamları ‘Anne, kalem kutuma koydum Bay K’yi, ama sınıfta hiç çıkartmıyorum, cuma tekrar eve dönecek’ diyordu. Yalnız öyle çok bir takıntı hali de yok, ara ara reytingi artıyordu kestanenin, bazen 10 gün – 15 gün unutuluyordu.

Geçen gün anaokulunda bahçeye çıkarlarken, bizimki kestaneyi  çantasından çıkartıp cebine atmış ve ‘kıymetlimisss’ o gün tenefüste bahçede Bubu’yla birlikteymiş, arkadaşlarıyla oyunlar yapmışlar. Ne olduysa bahçeden sınıfa geri dönerken olmuş.

ipek-suerBuradan sonrası Bubu’nun aktardığı şekliyle aktaracağım, olayı birebir bilmiyorum ama en azından (ve benim için en önemlisi) oğlumun olanı algıladığı şekil bu. Neyse, içeri dönüyorlarmış ve öğretmeni elindeki kestaneyi görmüş, ‘Onu bahçede bırak’ demiş. ‘O benim’ demiş Bubu ama fazlasını ekleyememiş, utanmış. Öğretmen de yinelemiş, ‘O sınıfa girmeyecek’. Ben Bubu’nun yüzünü hayal edebiliyorum, ‘Servise binerken alabilmek için usulca oradaki ağacın altına bıraktım’ diye anlatıyor çenesi titreyerek. Bırakmış ve içeri yönelmiş,  tam içeri girerken bir bakmış, öğretmeni Bay Kestane’yi Bubu’nun koyduğu yerden almış, hızla uzağa fırlatmış.

‘Artık bulamam onu’ diye yaşlı gözlerle anlattı, ertesi gün gittik aradık ama bulamadık. Etrafımızda kestaneden bol bir şey yok elbette, ama konu kestane  de değil. 2 cm.lik eciş bücüş kestanenin kime ne zararı vardı, ben anlamıyorum. Bir çocuk için çok önemi vardı, onu biliyorum. Korkularından endişelerine, heyecanlarından mutluluğuna bir oyun yolu bulmuştu kendine ve ne oldu, öğretmeni aldı, onu fırlattı attı.

Çocuğun -çok belli ki tekrar alabilmek için- usulca bıraktığı kestane, neden alınıp uzağa fırlatılır? Neden çocukların hayal güçlerini törpülemek için hiç bir fırsatı kaçırmıyoruz?

Neyse ki biz dün parkta çok çok özel bir dal bulduk, Bubu buldu daha doğrusu. 2 bacağı var gibi duran çok şirin 10 cm kadar bir dal. Henüz ismi yok ama şu an başucunda duruyor. ‘Bunu asla okula götürmiycem anne!’ diyor. Siz söyleyin, haklı değil mi?

 

Evde yapabileceğiniz 5 eğitici Lego oyunu

Bu blogdaki kaçıncı LEGO yazısı, inanın ben de bilmiyorum. Gerek koleksiyoner olarak, gerek anne olarak Lego o kadar hayatımızın içinde ki, paylaşımlar kaçınılmaz oluyor. Ancak bu seferki biraz farklı, size geçen hafta Lego Education‘ın Türkiye ortağı Teknokta daveti ile katıldığım workshop’tan bahsedeceğim

Eğitici Lego Oyunları

Lego tuğlalarının oyuncaktan daha fazlası olduğu yadsınamaz. Eğitim öncesinde uzunca sohbet imkanı bulduğum Brent Hutcheson, yıllardır eğitimcilerle, öğretmenlerle, çocuklarla çalışıyormuş. Kendisi meslek olarak teknoloji öğretmenliği yapmış daha önce ve uzun yıllardır da Lego parçaları ile eğitimler veriyormuş. Workshop’umuzda özellikle ilkokul öncesi çocukların ilgisini çekebilecek , yaratıcılıklarını geliştirebilecek farklı bakış açıları üzerinde duruldu.

Lego’lar farklıdır çünkü;

Çocuk elinde tuttuğunda bir yanı girintili, diğer yanı çıkıntılı, köşeli, sivri, yuvarlak köşeli, çeşitli parçaları elinde yoklar; her biri farklı boydaki ve renkteki parçalar ellerini, gözlerini ve dolayısıyla beynini fazlasıyla meşgul eder.

Tuğlalar atılıp tutulduğunda yakalamak için tüm parmakların çalışması gerekir, çünkü örneğin bir top gibi yuvarlak değildirler ve  bu da yine sağ ve sol beyin için ekstra çalışma ister. 

Renkler, şekiller, sağ-sol, üst-alt, içinde-dışında, sayılar, artı-eksi işlemlerini öğretmede etkilidir. 

Hafıza işlemlerine olanak tanır. Hafıza öğrenme sürecindeki en önemli faktördür.

Farklı açılarda düşünmeye sevk eden, yaratıcılığı destekleyen bir oyuncaktır.

Lego çocuğun görüş açısını, perspektifini de geliştirmesini sağlar. Yani çocuk tam olarak  önünde duranla oynamaz, sürekli fiziksel olarak hareket halindedir ve el-göz koordisyonu çalışır durumdadır.

“6 duplo tuğlası bir insanın öngörülen perspektif ölçüsüdür, ki dikkat ederseniz bu tam da bir A4 boyutuna eş değerdir. İşte, oyununu bu A4 boyutunun ötesine genişletebilen çocuğun vizyonu gelişir, yaratıcılığı pekişir. Siz de hala önünüze bir defter verildiğinde yan çevirip yazı imzalayanlardansanız, defteri kendi perspektifinize sokmaya çalışanlardansınız!”

 

Evde yapabileceğiniz 5 eğitici Lego Oyunu

lego-duploBasit gibi duran ama kaba motor becerilerini ve bedensel koordinasyonu geliştiren eğlenceli oyunlara örnekler;

1- Lego tuğlalarından (örneğin 6 farklı renkli tuğladan) bir şekil oluşturun. Çocuk yaptığınız şekle 3-5 saniye baksın ve sonra kendi önünde dağınık duran aynı renkteki tuğlalarla yapmayı denesin.

2- Farklı renteki 6 Lego tuğlasından bir şekil yapın. Çocukla sırt sırta verin. Sırayla sözel tarifle aynı şekli ona anlatarak yaptırmaya çalışın. Sonra da o size tarif etsin, siz onun gelişigüzel yaptığı modeli tekrarlamaya çalışın

3- Lego tuğlalarını masaya sıralayın ama her birinin yönü, arkası önü vb farklı olsun. Ve her birine bir fiziksel komut atayın; el çırpma, ayak vurma, kahkaha, ıslık gibi. in. Tuğlaların sırasını değiştirip tanımlı hareketleri hatırlamaya çalışın. Daha zorlaştırmak isterseniz daha hızlı ve/veya daha çok tuğla ile deneyebilirsiniz.

4- 2-3 Lego duplo parçasına ihtiyacınız olacak (2 sıralı standart Legolardan 4 uzunluklu 6 tanesini birleştirerek de duploya yaklaşık boyutlarda tuğla elde edersiniz) Çocukla karşılıklı durun (onun göz hizasına inin) Önce sağ elinizle bir tuğlayı atın, sağ eliyle yakalasın. Sonra sol elden sol ele, sonra soldan sağa, sağdan sola, hatta çapraz atıp çapraz tutma gibi her türlü kombinasyonla yakalama oyunu oynayabilirsiniz. 

5- Lego tuğlalarından örüntü oluşturabilir, ‘Şimdi ne gelecek?’ sorusunu yöneltebilirsiniz. Renkler ve tuğla boyu çeşitliliği arttıkça, problem zorlaşacaktır.

Bunlar gibi pek çok oyunu kendiniz de üretebilirsiniz!  Harfler, sayılar, kuleler inşa edebilir, çok az parça ile hayvanlar yapmayı deneyebilirsiniz. Bulduklarınızı yorum olarak siz de yazın, paylaşayım! “Yeni başlayanlar için Lego” başlıklı yazıma buradan ulaşabilirsiniz. 

Instagram’da #ipekslegos olarak yaptığım paylaşımlardan Brent’in en beğendiği, Bulut’un adamı oldu:

 Bulut’un adamı  meğerse Lego Education’ın en sevdiği oyunların başında geliyormuş; Create a Face!

lego-egitim

LEGOLAND bileti Nesquik’ten

nesquik-legoland-turuNesquik “Geleceği Besler” sloganıyla yeni bir kampanya başlattı ve kampanya ile çocukların bedensel gelişimleri desteklendiğinde, yaratıcılıklarının da destekleneceğini vurguluyorlar. Buradan yola çıkarak ailelerin çocukları ile birlikte yaratıcı ve eğlenceli bir gün geçirmesi için, bir de kaçırılmayacak kampanya başlattılar: “Nesquik ile Legoland Discovery Center İstanbul‘a gidiyoruz!”

Kampanyalı Nesquik ürünleri ile Legoland girişi ücretsiz

Ücretsiz bilet için yapılması gereken, 6’lı paket süt ambalajlarından çıkan şifre kartıyla ve/veya 450gr.lık Nesquik toz paketlerin etiketindeki şifre, bilet yerine geçiyor. Yanınızda bu kartı veya ambalajı götürmeniz yeterli. Bilet sadece çocuklara veriliyor, yetişkinlerin kendi biletini alması gerekecek. 01Temmuz 2016 tarihine kadar geçerli ücretsiz girişler. Legoland’de neler var merek ediyorsanız bu linkteki yazıma göz atabilirsiniz.

Legoland İstanbul turu çekilişi!

Nesquik uzakta olanları da unutmamış, bir de çekiliş düzenliyor. 20 kişiye 2+2 bilet armağan edilecek (2yetişkin+2çocuk), kazanlar 4 kişi olarak katılabilecek. Ayrıca kazananların gidiş-dönüş uçak/otobüs biletleri, Discovery Center’da öğle yemeği sağlanacak ve Legoland yanısıra SeaLife Akvaryum’u ücretsiz gezebilecekler.

Legoland bileti kazanmak için Nesquik 6’lı süt paketlerindeki ve/veya toz paketlerdeki şifreyi,  ŞİFRE İSİM SOYİSİM ADRES ile birlikte (aralarında birer boşluk bırakarak) 6635’e göndermek.

nesquik_legoland

‘Resim Akvaryum’da çizimler canlanıyor!

sealife akvaryum

Çocukların resimleri canlasın, akvaryumda yüzsün!

Avrupa’nın en büyük akvaryumlarından biri olan SEA LIFE Akvaryum, çok farklı bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Çocukların hayalleri ‘Resim Akvaryum’ ile gerçek oluyor, okyanusa karışıyor! Nasıl mı?

Çocuklar çiziyor, balıklar RESİM AKVARYUM’da canlanıyor

Avustralya ve Kore’den sonra ilk kez Türkiye’ye gelen ‘Resim Akvaryum’, aslında bir dijital akvaryum. Çocuklar önce birbirinden ilginç deniz canlılarını, tropik okyanus balıklarını, değişik türleri tanıyor, bunlar hakkında bilgi alıyorlar. Sonra farklı şablonlardan en çok ilgilendiklerini seçiyor, dilediklerince boyuyorlar. Çocukların bu çizimleri multimedya tarayıcıdan geçiriliyor veeee.. kendi tasarımlarını akvaryumda yüzerken izliyorlar.

Bu etkinlikte çocuklar hem deniz canlılarını yakından tanıyor, bilgileniyorlar. Canlandırdıkları balıklar ile değişik bir deneyim yaşayacakları da kesin. Üstelik kendi balıklarını besleyebiliyorlar da! Akvaryum uzmanları da çocuklara tüm bu esnada denizleri ve çevreyi koruma amaçlı bilgiler veriyorlar. 

resim-akvaryum-sealife

2016 Sömestr tatilinde SeaLife Akvaryum 

Sömestr tatili ile birlikte SEA LIFE Akvaryum’da başlayacak olan ‘Resim Akvaryum’ etkinliğinin yanı sıra  çeşitli eğlenceli aktiviteler de hazırlanmış;

22 Ocak Cuma günü tv program sunucusu Elif Özkul çocuklara balık hikâyesi anlatırken eş zamanlı olarak ressam Meriç Akdiş hikayedeki balıkları resmediyor olacak.

23 Ocak Cumartesi günü ünlü grafiti sanatçısı Leo Lunatic çocuklarla birlikte grafiti performansı gerçekleştirecek.

24 Ocak Pazar çocuklara dağıtılan balık şablonlarının üzerine Leo Lunatic’in yönlendirmesiyle boyama çalışması ve

30 Ocak Cumartesi günü de çocuklarla birlikte mini bir grafiti boyaması yapılacak.

29 Ocak Cuma, 31 Ocak Pazar, 6 Şubat Cumartesi de akvaryumda ressamlar eşliğinde çocuklarla balık şablonu boyama çalışması gerçekleştirecek.

Blogumda SeaLife Akvaryum’a daha önce de yer vermiştim, hayatımın en unutulmaz deneyimlerinden Köpek Balıkları İle Dalış macerama bu linkten ulaşabilirsiniz. 

Resim Akvaryum için biletinizi 21 Ocak’a kadar internetten aldığınızda, sömestir boyunca etkinlikten %40 indirimli faydalanabiliyorsunuz. Bilet satın almak için bu linki kullanabilirsiniz.

SeaLife, Forum İstanbul AVM içinde yer alıyor. Ulaşım  için buraya tıklayabilirsiniz.

Daha ayrıntılı bilgiye www.visitsealife.com/istanbul‘dan ulaşabilir veya 0212 640 20 15 ‘i arayabilirsiniz.

Yakın yerler; Cumalıkızık

Unesco Dünya Mirası listesinde bir köy, rengarenk evleri daracık sokakları ile çok da fotojenik. Günübirlik gidip görebileceğiniz, çocukla gezi için de çok uygun bir destinasyon, Cumalıkızık

Cumalıkızık Bursa

Osmanlı dönemine ait sivil mimarinin neredeyse olduğu gibi korunabildiği bir köy Cumalıkızık. Kuruluşu 1300’lere dayanıyor, camisi 700 yıldır sağlam duruyor. Rengarenk 2-3 katlı tahta evlerinin tamamının orjinalliğini koruduğu, tüm bir köy olarak günümüze kadar ulaştığı yegane yerlerden. İşte zaten bu yüzden Unesco sayesinde artık tek çivi dahi çakılmıyor.cumalikizik

Cumalıkızık evleri moloz taş, kerpiç ve ağaçtan yapılmış. Her birinin kapısı, tokmakları, kapı önü basamakları, avluları, pencereleri, kısacası köyün her bir köşesi fotoğraflık. Bu köyü adeta bir film sahnesi gezer gibi gezebilir, varsa çocuğunuza Osmanlı tarihi/mimarisi hakkında bilgiler verebilir ya da hepsini boş verip doya doya fotoğraf çekebilirsiniz.

Cumalıkızık’ta ne yapılır?

Köye araba girmiyor. Aracı aşağılarda bir yerde bırakıyor, köyün ‘meydan’ diyebileceğim girişine geliyorsunuz. Patika yollarından sürekli kaynak suyu akıyor, bu yüzden yollar hep ortaya doğru eğimli. Köyün ana meydanında hemen yanınıza koşup gelen çocuklar olacak, onlara harçlık verirseniz size köyün tarihini, gezilecek yerleri anlatıyorlar, gezi boyunca yanınızdan ayrılmıyorlar.

Cumalıkızık Köyü, Uludağ eteklerinde yer alan 5 kızık köyünden biri ve bu köy diğer tüm kızık köylerinden gelenlerle birlikte cuma namazlarının kılındığı köy olduğundan bu isimle anılıyormuş. O günlerden akaln kalan cami, dediğim gibi hala ayakta. Camiyi, 18-20.yüzyıla ait koleksiyonların olduğu Etnoğrafya Müzesini ve Sanat Evi’ni ziyaret etmeden dönmeyin. Eğrek Mahallesindeki çınarları da görün.

cumalıkızık bursaKöy meydanında tamamı ev yapımı reçel, mantı, tereyağ, peynir, bal,tahta hediyeliler, örgüler, örtüler gibi ürünler bulabilir, ayaküstü atıştırmalıklar bulabilirsiniz. Aslında Cumalıkızık’ta günün hangi saati olurs aolsun kahvaltı etmenizi öneririm. Köy ekmeği ve nefis köy dokuları ve kokuları eşliğinde keyifle çayınızı yudumlayın.  Vaktiniz darsa, ayaküstü gözleme, mantı vb yiyebilirsiniz.

Önerilerim

* Bebek arabasıyla, tekerlekli sandalyeyle gezmek için uygun değil, hatta sadece koltuk değneği ile gezmek için bile uygun diyemeyeceğim.

* Burada kahvaltı / yemek için vakit ayırmayacaksanız geziniz en çok 1,5 maksimum 2 saat sürer. Günü birlik şehir dışından geldiyseniz gün içinde başka aktivite ekleyebileceğinizi de bilerek plan yapın.

*Köyün avlusunda ürün satanlar, buranın artık çok turistikleşmesiyle birlikte fiyatları biraz yüksek tutuyorlar. Mutlaka pazarlık yapın derim.

*Köye vardığınızda köy çocukları etrafınız sarıyor. İsterseniz hazırlıklı gidip onlara bir kaç kitap, kırtasiye hediye edebilirsiniz.

Cumalıkızık’a nasıl gidilir?

Köy, Bursa-Ankara yolunda, Yıldırım ilçesinde yer alıyor. Bursa’ya vardıktan sonra, ANKARA yönünde 10km kadar sonra solda ismini göreceksiniz.

Bursa’ya  BUDO (Mudanya) ve İDO (Güzelyalı) feribotları ile ulaşabilir; veya özel aracınızla Topçular-Eskihisar feribotu veya Pendik-Yalova feribotu ile Yalova üzerinden varabilirsiniz.

 

 

Yeni başlayanlar için Lego

Blogumu ve özellikle de instagram hesabımı takip edenler Lego’yu ne kadar sevdiğimi ve koleksiyoneri olduğumu bilirler.. Öyle ki özellikle hafta sonları sırf şu soruyla arayan arayan arkadaşlarım olur ‘Şu an mağazada Lego bölümündeyiz, hangisini önerirsin?’ Oğlumla yaptığımız bir şeyi paylaştığımda da en çok gelen soru ise ‘Bu hangi set?’

İşte bu 2 soru bu yazıyı yazma sebebimdir, çünkü az sonra yazacağım sebeplerden diyeceğim şu ki SETLERE O KADAR DA TAKILMAYIN :)

Lego Duplo

Lego Duplolar bildiğiniz gibi küçük çocukların rahatlıkla tutabilmesi için daha büyükçe Lego parçalarıdır. Kocaman bir kutuya bir sürü para verirsiniz, eve gelip açtığınızda önünüze çıkan 5-6 parça nedense çok az gelir. Doğru, çünkü azdırlar! Duplolar 1,5-5 yaş arasına hitap eder, en azından kutu üzerinde yazan budur ancak benim gözlemlediğim eğer çocukta bir tak-çıkar-üret mantığı oluşmuşsa, bundan zevk alıyorsa 3,5-4’ten sonra Duplolar kesmez… Peki parayı boşa harcamamak için ne yapmalı?

Duplo almak için en ideali :  Çocuğun en seveceği/ sevdiği karakteri ele alın; bir çiftçi mi, bir ayıcık mı, bir itfaiyeci mi, artık her ne ise. İçinde adam veya karakter olan küçük bir set alın. Mesela bir adam ve küçük bir araç, bir çocuk ve bir hayvan gibi. Fakat bunun yanında da, Lego Duplo yedek parçalarından oluşan kutu setlerden edinin. Film karakterleri, çifte lisanslı ürünler her zaman 2 kat daha pahalıdır; bir ürünün Disney prenseslisini değil de sadece ‘kız çocuk’lusunu alırsanız acaip kar edersiniz. Aslında bu tüm oyuncaklar için geçerli, o an için çok seviyor gözüktükleri bir karakteri 6 ay sonra hatırlamıyorlar bile; en iyisi standart figürlerden şaşmayın. Büyük paralara alacağınız bir McQueen’li setin, çocuk bir sonraki filmde uçakları keşfettiğinde pabucu dama atılabilir, gibi. Tek bir set alacaksanız örneğin, tavsiyem Duplo My first train set’dir. Adam ve hayvan figürü, tekerlekler, değişik tuğlalar ve kız erkek farkı gözetmeyen yapısıyla 4dörtlük bir başlangıç seti.

Hazırladığım görsel size fikir verebilir;

lego-duplo-set

Yeni başlayanlar için Lego;

Ben uzman değilim ama benim gözlemlediğim, çocuk yutmuyorsa etmiyorsa 4  yaşından itibaren çok güzel bir şekilde Lego oynamaya başlayabilir. Lego’nun özellikle yeni başlayanlar için çıkardığı setleri çok iyi. Çocuk ileri seviyedeki bir Lego aracını, aynı boyutta, aynı görünümde yapıyor, fakat çok daha az parçayla ve daha basit montajla. Bu setlerin ismi Lego Juniors. Özellikle kız çocuğu olan aileler Lego Friends serilerine yöneliyor, ben tavsiye etmiyorum, çünkü figür boyları farklı ve tüm dünyaları pembe-mor-eflatun arasında geçiyor. Lego Juniors serilerinde de -illa ayrım yapılacaksa- kızlara hitap eden çok güzel setler var.

Lego setleri biriktirirken

Lego Juniors setlerden bir tane edinin. İlgi alanına göre seçebilirsiniz. Klasik tuğlaların dışında ne gibi değişik parçalar olduğuna bakın kutu üzerinde. Hayvanlar, pencereler/kapılar, araçlar, ağaç/çiçek gibi dekorlar, gibi. Bunun yanına yine, arzu ettiğiniz boyda bir yedek parça kutusu alın. Yani figürlere ve hayvan, tekerlek, çatı gibi parçaları minik setlerle alabilir, asıl zenginliği yedek parça kutularıyla sağlayabilirsiniz. Ve bence Lego City serilerinden şaşmayın. Duplo’da anlattığım gibi birincisi; bir çizgi karakterin Legoları çok daha pahalı, ikincisi ve daha önemlisi; çocukların o karakterlere olan ilgisi geçici. Lego City setleri ise ben kendimi bildim bileli varlar, ve her konuda, her ilgi alanına göre bir set mutlaka bulunur ve o yönde sürekli geliştirilebilinir. Örneğin;

lego-juniors

Zemin de önemli bir ayrıntı. İlk olarak yeşil zemin alabilirsiniz. Bunu 2’li asfalt yol zemini izleyebilir. İlk etapta büyük bir kare zemin işinizi görecektir, zamanla çocuğun ilgisine göre arttırırsınız.

Ayrıca eğer İstanbul’daysanız Legoland‘deki satış mağazasında (Legoland’e girmenize gerek yok) kilo ile Lego parça satışı var. Tekerlekler, pencereler, çiçekler… 100gr.mı 25 tl şu an için. 100 gr az değil, ben kabaca hesapladım, tam ihtiyacınız olanı alabildiğiniz için pratik olabilir. Yine burada kendi arzunuza göre oluşturduğunu tek bir figür de 10tl. Bazen sadece tek bir adam için 25tl.lik setleri aldığımızı düşünürsek, bu da ‘nispeten’ hesaplı kalıyor.

İlgili paylaşımlarımı Pinterest sayfamda ve Instagram’da takip edebilirsiniz; #ipekslegos

*Kapak photo-credit : Balokov

 

Çocuk yogası

çocuk-yogası

Yoga terapi, hamile yogası, anne-bebek yogası ile ilgili bir çok ilan/etkinlik görüyorum ama “çocuk yogası” ile ilgili bir şey bulmak gerçekten güç! Benimkilere benzer sorularınız olabileceğini düşünerek yola çıktım ve ennn sevdiklerimin yer aldığı Nefess Yoga‘dan işin aslını öğrendim.

Çocuk yogası kaç yaş içindir?

Hamile yogası 3 aylık hamilelik döneminden doğuma kadar, anne bebek yogası 8 haftalıktan bebeğin emeklemeye başlamasına kadar yapılıyormuş. Çocuk yogası için 4-7 yaş uygun görülüyor. Anne ile birlikte katılacaksa çocuk, “anne – çocuk yogası” deniyor ve yaş aralığı 3-6, 3-5 oluyor.

Çocuk yogası nedir?

Çocuk yogası, çocuklara doğru nefes almayı, hayal güçlerini kullanarak hem yoga duruşlarını uygulamayı hem de var olan beden esnekliklerini korumayı öğretmeyi amaçlıyor. Çocuk yogasının, fiziksel olduğu kadar psikolojik olarak da çok faydası vardır. Özellikle bu yaş grubundaki çocuklar, enerji dolu ve daha esnek oldukları gibi hayal gücü bakımından da çok açıktırlar. Kendi alanlarında çalışırlarken, oyunlara katılırken, hem tek başlarına hareket edip hem de grup ile birlikte, birbirlerinin alanlarına saygı duyarak da hareket etmeyi öğrenirler.

Sonuç olarak “Çocuk yogası eğlence, oyun, hayal gücü ve yoganın birbiriyle bütünleştirerek, çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimine katkıda bulunur.” deniliyor.

Komşum Nefess Yoga’ya bilgilendirme için teşekkür ediyorum! Arzu edenler ilk ders ücretsiz olarak katılabiliyorlar. Nefess Yoga Moda burnunda Starbucks’ın köşesinde olduğu sokakta. Dondurmacı Ali’yi geçtikten sonra sola yöneliyorsunuz, ilk sağa giriyorsunuz. Perşembe günleri 16-17:30 arası çocuk yogası var. Anne ile birlikte veya tek çocuk katılımı için görüşebilirsiniz. Hamile ve anne-bebek yogaları ile salı-çarşamba 11-12:00 arasında oluyor. Gitmeden önce mutlaka arayın ;)

Dinozor Parkı Jurassic Land

Avrupa’nın en büyük dinozor temalı parkının İstanbul’da olduğunun biliyor muydunuz? Bilmiyorsanız duymamış olmanız bence normal, çünkü içinde yer aldığı Forum İstanbul AVM’ye vardığınızda dahi yönlendirici birini bulmak zor, tamamen kendiniz bulmak zorundasınız. Belki de konsept gereğidir! :)

Jurrassic Landjurassicland-istanbul

65 milyon yıllık geçmiş, bilinmeyenler ve bitmeyen araştırma. Dinozorlara olan merak asla bitmeyecek gibi duruyor. Sizin evde de dinozor meraklısı birileri varsa, burayı görmelisiniz. Çünkü burası sadece bir tema park değil, ‘edutainment’ konseptinde tasarlanan eğitim ve eğlence parkı. 10bin metrekarelik alanda, Kültür ve Turizm Bakanlığı onaylı bu kaliteli parkın bu kadar az bilinmesine şaşıyorum. Ancak girişte belirttiğim gibi, avm’nin içine kadar varsanız dahi yetkililer bile yönlendirici olamıyorlar nedense. Parka dönersek;

Jurassic Land İstanbul parkta neler var?

Burası Los Angeles’daki orjinal Jurassic Park tasarımını üstlenen şirket danışmanlığında kurulmuş, yani ortamda bir Hollywood film seti havası kesinlikle var. Zaten parkı da elinizi kolunuzu sallayarak dolaşamıyorusunuz, bir senaryo dahilinde ‘gezdiriliyorsunuz’. Önce müze kısmı ile başlanıyor. Bir dinozor müzesi burası, iskeletler, yumurtalar, oluşumları, türleri gibi jura dönemine ait bilgilerle dolu bir salon.

Dinozor Parkı Jurassic Land, rehberler ile grup halinde geziliyor, senaryo da şöyle; “Avm inşaatı sırasında dinozor kemikleri bulunuyor ve Marmara Denizinin derinliklerinde yeni bir dünya keşfediliyor.” Yani ‘sözde’ müze gezilirken birden canlı dinozorların arasında buluyorsunuz kendinizi. Juracopter isimli 4D, 6 efekli sinema, onlarca hareketli dinozor maketinin olduğu Show Garden salonu, kuluçka süresinden itibaren bakım gerçekleştirilen Bilim Merkezi Laboratuvarı ilk gezecekleriniz. Yine rehberler eşliğinde yapılacak “kazı” aktiviteleri daha çok küçüklerin ilgisini çekebilir, kazı sonunda ‘Kaşif Paleontolog Sertifikası’nı kapacak miniğiniz.

dinozor-muzesiDino Laser Tag denen kısım, lazerli silahlarla oynanan bir vuruş-oyun parkuru. Işık, ses, sis gibi efeklerle zenginleştirilmiş diyeyim, hareketli dinozor maketleri arasında grupça oynanıyor. Bunun için paint ball tarzı özel kıyafetler giyiliyor, kapalı alanda oluşturduğunuz grupla birlikte oynuyorsunuz. Bu kısmadaha çok planlı programlı grupça gitmek gerekiyor.

Her gezi alanında olduğu gibi burada da tematik bir cafe / restaurant var. Jura Teras Cafe’nin dekorasyonunu keyifli ve yemeklerini lezzetli bulduğum bir mekan. Fiyatlar ortalama, bir fast food’da ödeyeceğinizden belki biraz fazladır ancak doyurucu. Ayrıca buradan faydalanmak için parkı gezme mecburiyetiniz yok, sadece ve direk olarak bu kafeye gidebilirsiniz.

Dinozor Oyuncakları Mağazası, tema parkın çıkışında yer alan küçük hediyelik dükkanda piyasada gördüğünüz hemen hemen tüm dinozorlu oyuncak çeşitlerini bulabilirsiniz. Kitaplar, kırtasiye, yapbozlar, çantalar gibi çeşitli ürünler de var.

dinozor land,jurassic park, dinozor world,jurasic park, dinazor,
Dinozor parkı Jurassic Land, İstanbul Forum AVM’de

Önerilerim;

Bu müze / parktan küçük çocuklar ürkebilir. İçerisi loş ışık, iskeletler, ışıklandırmalar, senaryo gereği tünel benzeri yerlerden geçmeler vb.. Daha çok ilkokul çağı çocuklar ve büyükler için uygundur gibi geldi bana. Fikir vermesi açısından, 5 yaşındaki dinozor hastası oğlumun ürktüğü, rahatsız olduğu ve es geçtiğimiz yerler oldu. Bir tema park olarak ise çok başarılı, eğlenceyi geçtim bilgilenme açısından bir öğrencinin kapabileceği çok şey var. Laser Park kısmı ise oyun meraklısı teenage’leri yakalayabilir ve/veya iş arkadaşları ile grupça takım çalışması etkinliği olarak düşünülebilir, benim çok hoşlandığım bir tarz değil açıkçası.

Ben bir de giriş ücretini pahalı buluyorum, yurt dışı ayarı olarak normal olabilir ama 4 kişilik bir aile için zorlayıcı olabilir; önerim kampanyalı bilet satan sitelerde çok sık yer alıyor bu park, oradan denk getirebilir yarı fiyatına gezebilirsiniz.

JURASSIC LAND BİLET FİYATLARI

TAM BİLET 39.00 ₺

İNDİRİMLİ 29.00 ₺

MÜZE KART %15 İNDİRİM

Jurassic Land, Bayrampaşa Forum İstanbul Alışveriş Merkezi‘nde.

jurassicland-ulasim

Miniaturk

miniaturk

Sonbahar ve ilkbaharda gezmeye çok uygun bir park, bir açık hava müzesi Miniatürk. Yazın güneş rahatsız edebiliyor, kışın ise gezmek zor. Bu günlerde içeri kapanmak istemiyorsanız ve hala gitmediyseniz en az  1 kere görülmesi gereken bir yer.

Önce teknik bilgilerler başlayalım.

Miniatürk nedir ve Miniatürk’te neler sergilenmekte?

Türkiye ve Osmanlı coğrafyasından seçilmiş eserlerin 1/25 ölçekli maketlerinin yer aldığı Miniatürk’te, 59 eser İstanbul’dan, 57 eser Anadolu’dan 12 eser ise bugün Türkiye sınırları dışında kalan Osmanlı coğrafyasından olmak üzere 128 maket eser sergileniyor. IMG_8722

Maket yapımında sanayide kullanılan poliüretan bazlı, açık hava şartlarına uygun malzeme kullanılmış. Maketler yerlerine yerleştirilmeden önce, Miniatürk Test Alanında bekletilerek açık hava şartlarına uygunluğu bir kez daha test edilmiş.

Ayasofya’dan Selimiye’ye, Rumeli Hisarı’ndan Galata Kulesi’ne, Safranbolu Evleri’nden Sümeli Manastırı’na, Kubbet-üs Sahra’dan Nemrut Dağı Kalıntıları’na dek pek çok kültür ve medeniyetin izlerinin bir araya geldiği parkta, bugün artık yerlerinde olmayan Artemis Tapınağı, Halikarnas Mozolesi, Ecyad Kalesi gibi eserler de yeniden canlandırılmış.

Miniatürk’te, bir açık hava müzesi atmosferinde sergilenen maketlerin yanı sıra, ziyaret süresinde vakit geçirebileceğiniz farklı mekanlar da var; 400 kişilik oturma kapasitesiyle amfi-tiyatro, Miniatürk’ü hatırlatacak hediyelik eşyaların satışa sunulduğu hediyelik dükkanı, Türkiye-İstanbul Helikopter Simülasyon turu, şirin bir çocuk oyun parkı, Feribot, Miniland çocuk oyun alanı, gezi treni, masal ağacı, büyük satranç ve labirent gibi.

Vaktiniz varsa mutlaka Panorama Zafer Müzesine de uğrayın. Parkın sonundaki binanın alt katında yer alan sergide, Çanakkale ve Kurtuluş Savaşından sahneler diorama olarak sergileniyor.

Miniatürk tavsiyelerIMG_8728

Burayı tam anlamıyla gezmek için 1,5-2 saat ayırmalısınız. Hava güzel ise süreyi uzatabilirsiniz, çünkü oyun alanı da çok keyifli ve çocukların çok ilgisini çekiyor. Helikopter simülasyonu ücretli, labirent girişi de sembolik bir ücretli. Yemek/içmek için park içersinde Beltur var. Fiyatları uygun ve çeşitlilik gayet yeterli. Tüm park engelli dostu, bebek arabası veya tekerlekli sandalye için uygun. Tuvaletler yeterli ve temiz sayılabilir.

Genel olarak girişi ücreti oldukça uygun olan, çocuklara tarih ve sanat anlatmak için imkan yaratan bu parkta vakit geçirmek gerçekten keyifli.

Miniatürk iletişim ve ziyaret saatleri

09:00 – 18:00 arası ziyarete açıktır.

Sütlüce Mahallesi. İmrahor Caddesi. Sütlüce

Telefon : 0212 2222882

 

Miniatürk giriş ücretleri

Tam bilet 5tl, öğrenci / öğretmen 3tl, öğrenci gruplarında 10 öğrenci ile birlikte öğretmen ücretsiz, yabancılar için giriş 10tl.

Miniatürk ulaşım

Özel araba ile gitmek isterseniz oldukça geniş otopark mevcut.

İETT ile : 47, 47Ç, 47E, 47N, 54 HŞ, 36T, 41ST, TB1 VEYA minibüs ile Seyrantepe / Topkapı minibüsleri ile ulaşabilirsiniz.

Metrobüs ile HALICIOĞLU durağında inmeli ve taksi veya otobüs ile devam etmelisiniz.

Miniaturk web sitesi için tıkla.

 

 

Legoland’de neler var?

 legoland istanbul

Legoland’de neler var?

Legoland’ gitmeye değer mi?

Legoland DC hangi sırayla gezmeli? Kaçta gitmeli?

Bunlar ve benzeri soruları çevremden çok alıyorum, Legoland hakkında tüm teknik bilgilere bu linkteki yazımdan ulaşabilirsiniz, ama ben bu kez gidip gezen bir anne olarak tavsiye ve önerilerimi paylaşmak istedim. En başta Legoland Dc bence “Lego diyarı” ndan daha çok kaliteli bir çocuk oyun alanı. Beklentinizi büyütmeyin. Ve büyükler yanlarında eşlik eden bir çocuk olmadan giremiyorlar; bu şekilde girmek isteyenler sadece perşembe akşamları özel seansa girebilirler.

Legoland’e nasıl gidelim?

  • Özel araçla gidecekseniz haftasonu gidiş değil belki ama dönüş saati kaçınılmaz şekilde trafikli oluyor. Yine de tek seçeneğiniz haftasonu ise yapacak bir şey yok. Decathlon’un kapalı otoparkı, diğerlerine göre daha tenha oluyor.
  • Metrobüs ile ulaşacaksanız, metrobüs’ten Kocatepe durağında ineceksiniz. Durağın hemen dibinde değil avm, belirteyim. Ancak yine de hızlı bir seçenek.
  • Otobüs dur-kalk ile uzun sürüyor, yine de tercih ederseniz 32, 32A, 32T avm’nin hemen yakınından geçiyor.

Legoland’de yiyecek bir şeyler var mı?

Var evet. Ama çocuğunuza yedirmek ister misiniz, asıl sorulması gereken soru. Legoland 2 katlı ve üst katında bir büfe var. Sıcak içecekler (çay, kahve çeşitleri), soğuk meşrubat, soğuk sandviç (salamlı, kaşarlı, vb), sıcak sandviç (mikrodalga fırında ısıtılan köfteli, tavuklu sandviçler), küçük kekler ve muffinler.

Çocuk menüsü var ancak menü şekerli teneke kutu meyve suyu, cips ve istediğin sandviçten oluşuyor. Dediğim gibi sıcak tüketilecekleri mikrodalgada ısıtıyorlar. Fiyatlar da -bana göre- pahalı. Örneğin; 1 kek 9 tl.  Çocuklara hitap eden bir yerde şekerli kekler, cips ve katkılı meyve suyu seçeneği dışında alternatif yok. Dışardan yiyecek girmesi yasak. Ancak yanınızda götürürseniz, çocuk için olduğunu söyleyerek BELKİ yedirebilirsiniz, ortam kantin gibi, belki birer sıcak içecek alırsınız, hallolur. 

 

Tüm anlattıklarımı videoda izleyebilirsiniz.

Legoland’de Aktiviteler:

Lego factory

İçeri girdiğinizde sizi alacakları ilk salon. 4 büyük ekranda, önünüzdeki kumandalarla “Lego fabrikasındaymış gibi” üretim yapıyorsunuz, aslında tanıtım filmi izliyorsunuz elbette. Çok küçük çocukların ilgisini çekmeyebilir. Büyükler de yaptıklarını kazanacaklarını sanabilirler, bir beklenti içinde olmayın. Çocuk hoşlanmadıysa bitmesini beklemeniz gerekmiyor. Çıkışta küçük sembolik bir hediye veriliyor, yalnızca çocuklara.

Lego Rides 1 : Krallık Macerası

Kapıdan ilk girildiğinde karşılaşılan ilk etkinlik olduğundan herkes ilk burada sıraya giriyor. Eğer çok sıra varsa boşuna vakit kaybetmeyin, boş bir vakitte geri gelebilirsiniz. Burada 3-4 kişi birer araca binerek, ellerinizdeki silahlarla (evet silahlar) sanal görüntülere nişan alacaksınız. Karanlık bir tünelde araba giderken, belli köşelerdeki sinema perdelerindeki görüntülere ve tünelde belirli noktalar ateş ediliyor. Kısa sürüyor. Tünel, karanlık, hareketli görüntüler ve ateş etme. Bunları göz önünde bulundurun çocuğunuz küçükse.

Lego Miniland

Legoland ana salonuna geçmek için hazırlanan bir kurgu içersinde Lego’larla yapılmış mini şehirler arasında bir nevi dünya turu yapacaksınız. Dünyadan belirgin mimari eserler, ülkemizden de başarılı örnekler var. Yine- eğer koridor çok kalabalıksa, daha sonra gelebilirsiniz. Burada incelenecek çok şey var, sadece vakit ayırmak rahat gezebilmek gerekiyor. Bir eserin başı kalabalıksa ona daha sonra gelirsiniz.

Bu arada bir ayrıntı; Miniland’de gece/gündüz uygulaması var, gezdikten bir kaç saat sonra tekrar uğrarsanız şehirleri ışıkları yanarken ve gece atmosferinde gezebilirsiniz.

Lego Rides 2 : Merlin’in Çırağı

Kısa bir süre sıra bekledikten sonra lunaparklardaki dönen oyuncaklar benzeri araca biniyorsunuz. Zaman zaman alçalıp yükseliyor. Biraz hızlı dönüyor, beklerken izleyebilirsiniz.

Lego Racers : Lego yarışçıları

Built and Test / Yap ve test et : Lego araç yapım atölyesi gibi görünse de aslında olan, ortadaki havuzdaki parçaları kullanarak kendi aracınızı yaratmak, sonra kenardaki pistlerde onlarla oynamak / yarıştırmak. Süresi, beklemesi, vesairesi yok, serbest oyun.

Legoland ana salon

Alt katın tüm genel alanlarında Lego oynanabilecek köşeler var. Çocuklar istediği gibi takılıyor. Elinizde paltolar, çantalar fazlalık ise, bu meydanda bir duvarda duran emanet kasalarını kullanabilirsiniz. 1tl ile kilitleniyor kutular, anahtarı takınca paranızı geri alıyorsunuz.

Lego Model Yapım Atölyesi

Yarım saatte bir grubun içeri alındığı atölyede, her çocuk kendine verilen parçalardan, yönlendirmeler doğrultusunda bir model çıkartıyor. 15-20 dakika süren bir atölye. HAYIR, yaptıkları kendilerinin olmuyor.

Legoland 4D Sinema

Yarım saatte bir salonun girişinde belirtilen filmlerden biri oynuyor. Sıraya girip beklemeniz gerekli. Filmi önceden seçip girmenizi tavsiye ederim, çocuğunuzun ilgi alanına göre seçebilirsiniz çünkü birbirinden çok farklı 4 tema var filmlerde. 4d sinemada ışık, duman, su, rüzgar gibi efektler kullanılıyor; yani birazcık ıslanabilirsiniz (çok az) Küçükler ve daha önceden kötü tecrübesi olanlar için belirtiyorum, filmler gürültülü, salon karanlık.

Lego Friends : Olivia’s House

Üst katta, kafenin hemen yanı burası. Friends serisinin evi gibi dekore edilmiş, açık oyun alanı. Bir kaç mutfak aleti, buzdolabı gibi ev eşyaları var ve elbette bir de duplo legolar. *Yemek molası verildiğinde, ya da yorgunluk molası, burada vakit geçirilebilir.

Duplo Kasabası

Üst katta en köşede bulabileceğiniz Duplo köşesi, aslında oldukça küçük bir alan. Ancak yine de çok küçükler için yeterli sayılabilir. Burada duploların yanı sıra silikon büyük legolar da var, tüm çocukların ilgisini çekebilir.

Lego Yangın Akademisi

İsim sizi yanıltmasın. Burası büyükçe bir oyun parkuru. Yumuşak zeminli, tırmanmalı, kaydıraklı parkurlu bir oyun alanı. Yalnızca çocuklar girebiliyor. Kafenin hemen yanı olduğu için size biraz dinlenme fırsatı sunuyor.

 

 

Charlie Brown ve Snoopy Filmi

Charlie Brown ve tüm Fıstıklar / Peanuts karakterlerini ilk kez beyaz perdede göreceğim için çok heyecanlıydım! Kuzenimden bana bulaşan ve çocukluktan beri devam eden bu çizgi seriye olan sevgim, zamanla koleksiyonerlik boyutuna ulaştı. Uzun lafın kısası, öngösterim salonunda en heyecanlılardan biri olabilirdim. Endişelerim de yok değildi.

Charlie Brown ve Snoopy Filmi

Yukarda izleyeceğiniz fragmanı ve benzerlerini izlediğimde çok endişelendim. 1950’lerden gelen bir klasik, 2 boyutlu çizimlerine kısa kısa parodilerine alışık olduğumuz karakterler, uzun metrajda nasıl olacaktı? Hikaye konulu mu olacaktı, mini dizileri gibi geçişler mi olacaktı? 90 dakikalık film bir hikayeyi anlatacaksa, karakterleri tek tek tanımak gerekirdi ki, bunu da hikayenin içine yedirmek zor olmalıydı..

Hepsinden ötesi, tüylüleri hareket eden bir Snoopy ve Woodstock gözümüze nasıl görünecekti?

Film başladığı anda beni mutlu eden, seslendirmenin çocuklar tarafından yapılmış olmasıydı. Charlie Brown dışında tüm seslendirmeyi çok başarılı buldum; Charlie’nin daha bezgin konuşmasına alışmıştım yoksa teknik olarak o da başarılıydı.

Yönetmen Steve Martino, Buz Devri 4’ten tanıdığımız isim, bence çok başarılı bir film çıkarmış ortaya. Az önce bahsettiğim tüm kaygı duyduğum konular filmin içine çok güzel yedirilmişti ve ‘karakterlerin özelliklerini anlatabilmek’ gibi detaylar daha ilk 10 dakikada toparlandı. Yani hayatında hiç Peanuts karakterleriyle tanışmamış olan birini de, film içine alabiliyordu.

Hikaye, Charlie Brown’un meşhur aşkı ‘Kızıl saçlı kız’ın okula gelmesi ve Charlie’nin ona açılabilme çabası üzerine kurulu. Charlie, şanssızlıkları üzerinden atıp silkinsin ve Peggy Jean onu yepyeni bir Charlie olarak tanısın ister ve değişmek için de bir takım şeyler deneyecektir. Elbette karakteri gereği(!) her şey yine sarpa saracak, ama kızıl saçlı kız onu ‘gerçek’ haliyle beğenecektir. Hikaye 2 cümle ile bu, ama gelin görün ki 50 yılın 18bine yakın çizgi bantlarından en klasikleşen, en ikonlaşan anların hepsi filmde var. Az öce dediğim gibi, hiç bilmeyen biri filmden zevk alacaktır, ama bilen/seven biri ağzı kulaklarında çıkabilir.

Neler mi var? Charlie ve uçurtma yiyen ağacı, aralara serpiştirilmiş ‘klasik’ buzda kayan çocuklar sahnesi, ‘balkabağı’ ve ‘yılbaşı’ hikayelerine göndermeler, Snoopy ve kardeşlerine göndermeler, meşhuuur sınıf içi öğretmen dialoglarından sahneler, Snoopy’nin Kızıl Baron hikayesi, Snoopy’nin Joe Cool halleri, Snoopy’nin kız arkadaşı, Snoopy ve Linus’un battaniyesi durumları, Snoopy-Lisa ilişkisi, 50yıl önceki ilk çizgilerden tanıdığımız Shemmy, Woodstock ve ekibi, ve süpriz.. Pig-Pen’in temiz göründüğü an! Arzu ederseniz Snoopy’de kim kimdir yazıma da göz atabilirsiniz.

Bu arada, çocukların kıyafetlerinin dokuları (yünler, penyeler, jeanler..), saçları, hayvanların tüyleri, ayakkabılarının hafif kirli oluşlarına kadar o kadar detaylı iş çıkartılmış ki.. Bu dokuları ve saç-tüy meselesini bu kadar 10 numara 5 yıldız  bir tek  “Up / Yukarı Bak” ta görmüştüm. 

Yazarlardan Bryan Schulz, filmi Snoopy’nin değil, Charlie Brown üzerine kurguladıklarını özellikle belirtmişti.  Bir öngörüde bulanayım mı? Bence, 2. ve hatta 3. film de gelecek. 2.film ‘yaz tatili’ temalı olacak ve bolca kampçılık, izcilik, baseball temaları içerecek. 3.film ise Snoopy’ye hakkını verecek ve tamamen Snoopy ve kardeşleri üzerine kurulu olabilir. Sıralama yer değiştirebilir ama ben devamının geleceğini düşünüyorum. 

Ancak ben yine de ülkemizde çizgi filmlerin yalnızca dublaj seçeneği ile gösterilmesine karşıyım. Yakın zamana kadar en az 1 seans (genellikle son seans) orjinal dilde alt yazılı olarak verilirdi. Dileğim çizgi filmleri yalnızca çocukların izlemediğinin hatırlanması ve bu uygulamanın geri gelmesi…

Son olarak bir uzman değil, sadece anne olarak görüşüm; 4 yaş üstü herkese uygun, tek kare şiddet içermeyen, 8 yaşında bir çocuğun okul maceralarını anlatan sevimli bir aile filmi “Charlie Brown ve Snoopy”

snoopy-filmi

 

 

Zıplayan oyun hamuru

zıplayan-oyun-hamuru

İtiraf ediyorum, bizzat elime alıp oynayana kadar ismindeki ‘zıplayan’ sıfatını şirinlik olsun diye konmuş sanıyordum. Yok ama öyle değil, Faber-Castell‘in zıplayan oyun hamuru gerçekten yerinde durmuyor, zıplıyor!

Faber-Castell Zıplayan Oyun Hamuru

Oyun hamurunun çocukların motor gelişimlerine faydalı olduğunu bilmeyen ebeveyn yoktur sanırım. El becerileri gelişirken bir yandan hayal güçlerini kullanıyorlar. Kendi oğlumdan biliyorum; şekillendirirken konstantrasyon süresi artıyor, sessizce işine yoğunlaşıyor.

Bu oyun hamuruna gelince, -yabancı ambalajlarda exstra soft modelling clay diye geçen- Zıplayan oyun hamuru, diğer hamurlardan oldukça farklı. Ben bu hamuru çok sevdim, sebeplerine gelince;

  • Bir kere hafif. Yani kütlece diğer hamurlarla aynı olan miktar, daha hafif. Ve kolayca yoğuruluyor. Yoğuruldukça yumuşuyor. Ne kadar oynanırsa, o kadar yumuşuyor.
  • Dokusu çok farklı. Hamur gibi değil de sanki su dolu bir baloncuk gibi. Elinize yapışmıyor, boyamıyor, iz bırakmıyor.
  • Renkleri çok güzel karışıyor. 2 veya 3 rengi karıştırdığınızda çok çok iyi sonuç alıyorsunuz. Açıkçası bu hamurla çocuktan çok ben oynuyorum, sebebi bir sonraki maddede.
  • Renklerin çok net kaışıyor olması, size 4 renkli hamurla sayısız renk kombinasyonu yapabilmenize imkan tanıyor. Ve bu hamurun en güzel özelliği; kuruduktan sonra çatlamaması ve yaptığınız modelin kuruduktan sonra çatlaksız olarak kuruması bence müthiş bir özellik. faber-castell-oyun-hamuruBen sırf bu yüzden bu hamura bayıldım; biraz el becerim de olduğundan, oğlumun sevdiği karakterlerini bu hamurla modellendiriyorum ve fırınlamadan gerçek minik oyuncaklarımız oluyor. Minionların tüm karakterlerini yaptım diyebilirim. Sırada dinozor serisi projemiz var. Oğlumun yaptığı, bozmaya kıyamadığım hamurları ise hoop, anı çekmecemize saklıyorum.
  • En önemli maddeyi eklemeden yazımı bitiriyormuşum, evet tahmin ettiğiniz gibi hamur kuruduğunda zıplıyor. Top şekli, zar şekli vb verdiğinizde ise baya baya zıplıyor. Cidden çok eğlenceli.
  • 4’lü hamur paket fiyatı 20tl civarında. Faber Castell resmi sitesi ise bu linkte

 

 

Karlar Ülkesi Sen de Söyle

karlar-ülkesi-sen-de-söyleKarlar Ülkesi ‘SEN DE SÖYLE

Tüm dünyada fenomen haline gelen Karlar Ülkesi, çocukların filmin sevilen şarkılarına eşlik edebileceği karaoke versiyonu ‘Karlar Ülkesi Sen de Söyle’ ile Türkiye’de bir ilke imza atıyor. Danone Sütlü Atıştırmalıklar sponsorluğunda “Sen de Söyle” yaz tatilinde yeniden vizyonda. Vizyon tarihi 10Temmuz

Karlar Ülkesi hakkındaki incelememi daha önce bu linkte blogumda paylaşmıştım. Walt Disney animasyon stüdyolarının 53.filmi olan KARLAR ÜLKESİ, yapımcıların yüzünü güldüren bir çalışma oldu. Tüm zamanların en iyi açılışını yapan film, en yüksek hasılat yapan animasyon ünvanını da elinde tutuyor. İnanılmaz başarı sağlayan film, 2013 yılında ‘En İyi Animasyon’ ve ‘En İyi Şarkı’ Oscarlarını da almıştı. 

Bir izleyenin bir daha izlediği, pembe kostümlerin yerini mavi, yeşil kostümlere bıraktırdığı başarılı prodüksüyonun bu versiyonunda çocuklar (ve isterlerse büyükler!) karaoke şekline şarkılara eşlik edebiliyorlar. Gösterimin sponsoru Danonenin, filmin karakterlerinin görsellerini ambalajlarında yer veriyor.

Filmin konusu: Korkusuz ve iyimser Anna’nın, Arendelle Krallığı’nı buzlu güçleri ile sonsuz kış içinde bırakan kız kardeşi Elsa’yı bulmak üzere, dayanıklı dağ adamı Kristoff, onun sadık ren geyiği Sven ve sevimli kardan adam Olaf ile birlikte çıktığı efsanevi macerayı anlatan Karlar Ülkesi, izleyenlerin şarkılarına kayıtsız kalamadığı bir animasyon.

 

Legoland İstanbul

legoland-discovery-center

Legoland Discovery Centre İstanbul’da açıldı!

Dünya’da tam 12 büyük şehirde LEGO® ürünlerinin eğlencesini sergileyen LEGOLAND® Discovery Centre şimdi de İstanbul’da, Forum İstanbul AVM’de açılıyor. Açılış tarihi 30 Temmuz 2015

Lego tema parkı olarak düşünebileceğiniz Lego şehrinde 15 oyun alanı, 2 Lego-ride yani Lego aksiyon treni olacakmış. Türkiye’nin ilk ve tek LEGO® Mağazası da merkezin içinde yer alacak. Meraklıları bilirler, burada yalnızca bildiğimiz standart paketli ürünler değil, mağazaya özel ürünler de oluyor. Sadece çocuklara değil ‘adult’ fanlara da hitap eden setler ve parça satışı oluyor. Pick a Brick sistemi, İstanbul’da açılacak olan Legoland Discovery Centre’da da olacak. Yuppi!

minifigure-tradingLegoland Discovery Centre yıllık üyelik kartı alanlar mağazada tüm alışverişlerde %10 avantaj sahibi olacaklar. Yine Lego fanlarının bileceği gibi, Minifigure takası Legoland’de mümkün olabilecek. Yanınızda getirdiğiniz eksiksiz parçalı minifigürü, ekip üyelerinden birinin yaka kartında göreceğiniz figürle değiştirebilirsiniz. Legoland mağaza ayrıcalıkları:

  • 900’den fazla LEGO seti ve ürünü
  • Her ay favori LEGO setleriniz için özel teklifler
  • LEGOLAND Discovery Centre Yıllık Üyelik Kartı sahiplerine mağazadan yaptıkları alışverişlerde %10 indirim

Legoland Discovery Centre’da neler var?

15 oyun alanı, 2 Lego ride, 4D sinema, mağaza, ve fazlası bizleri bekliyor olacak. Aktivitelerin 3-10 yaş arasına hitap edeceği söylense de, Lego yaş sınırı tanıyan bir oyuncak değil, Legosever ailelelerin tüm bireylerinin keyif alacağını düşünüyorum.

EKSTRA : Her bir oyun bölümünün ayrıntıları için mutlaka buradaki “Legoland’de neler var” yazıma göz atın.

İşte Legoland İstanbul’un haritası:

legoland-neler-var

 

MINILAND : Galata Kulesi, Ayasofya, Boğaz Köprüsü gibi İstanbul’un simgelerinin yanı sıra dünyadan da yapıların sergilendiği bir mini Lego dünya burası.

Lego Fabrikası: Lego profesörü Brick-a-Brack ile plastikten Lego üretiyoruz burada. Düğmeler, çarklar, legolar, burası tam bir fabrika.

Lego yarışçıları, Merlin’in çırağı, Lego Lazer oyunu, 4D sinema, Olivia’nın evi, Duplo kasabası, Yangın akademisi, Legoland’deki bölümlerden bazıları.

 Legoland Discovery Centre İstanbul giriş ücreti ne kadar?

Biletler 4 yaş üstü içim 30tl, 3 yaş altına giriş ücretsiz. Yetişkinler 37,50tl. Yıllık üyeliklerde %10 avantaj sağlanıyor. Grup ve okul gezileri için rezervasyon gerekiyor.

Online alınan yıllık yetişkin giriş ücreti 85tl

Biletinizi online olarak gitmeden önce alırsanız sıra beklemiyor ve küçük fiyat avantajlarından faydalanıyorsunuz. Online bilet için buraya tıklayın.

Legoland'in maskotu olacak zürafaya isim aranıyor
Legoland’in maskotu olacak zürafaya isim aranıyor

Legoland İstanbul nerede?

Forum İstanbul Avm içinde, Bayrampaşa’da yer alıyor.

Kocatepe Mah. Paşa Cad. No: 5/5 Bayrampaşa

Kroki için tıklayın.

Legoland İstanbul ziyaret saatleri

LEGOLAND Discovery Centre Mağazası’nın açık olduğu saatler:

Pazartesi – Pazar: 10.00 – 20.00

Ekstralar:

-İçeri ‘bebek maması vb’ hariç yiyecek içecek sokulmuyor, içerde bir cafe mevcut.

-Doğumgünü ve özel günler için kutlama organizasyonları yapılabiliyor. 

Legoland iletişim için telefon : 212 219 17 06

Legoland Facebook Sayfası için buraya tıklayabilirsiniz.

 

Bemaddy Çocuk Şehir Rehberi

bemaddy

Okulların kapanmasına çok az kaldı, anne babaların kafasında deli sorular; ne nerede, ne yapsak, nasıl oyalasak, nerelere gitsek… Şehirde olan biteni tek s,tede bir araya getiren şirin bir site işinizi oldukça kolaylaştırıyor; Bemaddy.com

Çocuk Şehir Rehberi Bemaddy

“Çocukla çocuk olan şehir rehberiyiz, çocukları ve hayata çocukça bakmayı seviyoruz” diyorlar sitelerinde. Yazı dili çok samimi, kullanımı ise çok kolay olan sitede, etkinlikler 4 ana kategoride toplanmış;

Gez, İzle, Tat, Dene. İsimlerinden kolayca anlaşılabileceği gibi; sergilerden müzelere, parklardan dondurmacılara, spor etkinliklerinden yeni çıkan bir kitaba kadar her ‘çocukça’ duyuruyu bu kategorilerde bulabilirsiniz.

Videolar bölümü ise farklı ve emek alan bir bölüm olmuş. Burada sıra dışı anne babalarla yapılan ‘Çılgın Röportaj’lar, çocuklara özel lezzetleri eğlenceli dille aktaran ‘Çılgın Şef’in tarifleri, gezi rotalarına çocuk gözüyle bakan ‘Çılgın Keşif’ gezi videoları ve çocuk şarkıları animasyonlarından oluşan ‘Çılgın Animasyon’ başlıkları var.

Bemaddy’nin ayrıca, düzenli olarak yaptığı yaratıcı atölye çalışmaları var. Bu konudaki en güncel gelişmeleri Facebook sayfalarından, haftanın etkinlik haberlerini ise buradan takip edebilirsiniz.

Bir başka yazının konusu olabilecek Bemaddy aplikasyonları için ise bu linke gidebilirsiniz.

Bemaddy web sitesi bemaddy.com

Bemaddy Facebook sayfası için https://www.facebook.com/bemaddypublishing

 

Oyuncak Müzesi İyi ki Doğdun!

İstanbul Oyuncak Müzesi 10 yaşında
İstanbul Oyuncak Müzesi 10 yaşında

Çocuğum henüz 5 yaşında olabilir! Ne mutlu bana ki açıldığı gün dahil defalarca gittiğim, artık oğlumla ziyaret ettiğim İstanbul Oyuncak Müzesi 10 yaşında!

23 Nisan 2005’te açtı kapılarını Sunay Akın’ın Oyuncak Müzesi ilk kez. Şair ve yazar olarak tanıdığımız Sunay Bey, 90’lı yıllarda başlamış oyuncak toplamaya. Kitap ve gösterilerinin telifleriyle, çeşitli koleksiyonerlerden, antikacılardan ve açık arttırmalardan oyuncaklar toplamış. 1700’lere kadar varan oyuncakların sergilendiği tematik müze, aile yadigarı bir köşk aslında. İstanbul’da Göztepe semtinde yer alıyor.

İstanbul Oyuncak Müzesi

Oyuncaklar arasında gezerken, sadece oyuncakları izlemiyorsunuz. Tarihe şahitlik ediyorsunuz. Uygarlık tarihindeki tüm gelişmeler oyuncaklara nasıl yansıyor, bunu çok açık gözlemleyebiliyorsunuz. 1800’lerin sonralarında porselenden olan oyuncaklar, 1900’ler Avrupasınında nasıl ‘teneke’leşiyor… ‘savaş çocukları’nın oyuncaklarını görüyorsunuz, ’69’da aya ayak basıldığında ‘uzay’ın ne kadar popüler olduğunu oyuncaklardan görüyoruz. 80’ler Türkiye’sinin ilk yerli üretim peluşlarını, çizgi filmlerin oyuncak dünyasına yansımasını izliyorsunuz. Bugün gün geçtikçe dijitalleşen oyuncaklar arasında büyüyen çocukların, eskiden bir teli eğerek ‘tel araba’ yapıp ne kadar mutlu olabildiğini öğreniyorsunuz.

‘Bundan bende vardı!’

Koridorlarda en çok bu cümle duyuluyormuş. Bu doğru! 3 kuşak yaptığımız gezilerde, bir odada babam alır sözü, bir diğer odada ben. Sahne tasarım sanatçısı Ayhan Doğan’ın yön verdiği yerleştirme ve dekorasyonun bu etkileşime etkisi tartışılmaz.

Geleceğimiz olan çocuklarımıza, geçmişi bambaşka bir açıdan anlatmak için, ne yapın edin mutlaka yolunuzu İstanbul Oyuncak Müzesi’ne bir düşürün. Web sayfalarından özel sergileri ve etkinlikleri de takip edebilirsiniz. Örneğin yine bizimkiyle katıldığımız Faber Castell Yaratıcılık Atölyesi’ne burada yer vermiştim. Çok keyifli ve uygun fiyatlı (çocuklara 7tl) kesinlikle tavsiye ederim.

Sanırım ben de ciddi bir oyuncak koleksiyoneri sayılabilirim ve bu vesile ile kendilerine 10.yıl özel ayıcığından bana da hediye ettikleri için çok teşekkür ederim!

“İstanbul Oyuncak Müzesi dünyadaki örnekleri arasında önemli bir yere sahip olmuştur. 2012 yılının Kasım ayında İstanbul Oyuncak Müzesi tarafından gerçekleştirilen ve dünyada bir ilk olan TOYCO-2012 İstanbul ( Avrupa Oyuncak ve Çocuk Müzeleri Birliği ) buluşması ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilmiştir. Bu sayede İstanbul Oyuncak Müzesi dünyada çocuk ve oyuncak müzeleri birliği kurulması konusunda öncü olmuş, İstanbul’a ‘oyuncak müzelerinin başkenti’ ünvanını kazandırmıştır.”

oyuncak-müzesi

İstanbul Oyuncak Müzesi ulaşım ve ücretler

Ömer Paşa Cad. Dr. Zeki Zeren Sok.No:15 Göztepe/ İstanbul
Telefon: 0216 359 45 50-51
Fax: 0216 363 57 25

Müze Ziyaret Saatleri
Hafta içi: 09.30-18.00
Hafta sonu: 09.30- 19.00

Grup şeklinde müze ziyaret edilmek istendiğinde, müzeyi arayarak rezervasyon yaptırılması gerekmektedir.

Tam giriş ücreti: 10 TL

İndirimli giriş ücreti : 7 TL

 

Kronkiwongi nedir?

kronkiwongi-nedir

Bugünlerde sosyal medyada sıkça denk geleceğiniz bir hashtag var; Kronkiwongi. Evet, Lego aslında, ama neden farklı?

Kronkiwongi nedir?

Kronkiwongi, bir Lego seti değildir, birbirinden bağımsız, bir sete ait olmayan (alakasız gibi görünen de diyebiliriz) parçalardan üretilen her hangi bir ‘şey’dir…  Aslında ne Kronkiwongi’nin tarifi var, ne de ortaya çıkan eserlerin. ‘Eser’ler, çünkü çocuğunuzun hayal gücü ile ortaya çıkacaklar. Yani Kronkiwongi, bir çocuğun hayal edip LEGO ile oluşturacağı herhangi bir alet, edevat, ev, araba, robot, zobot? her şey olabilir..!

Siz de çocuğunuzun paylaşımlarını #Kronkiwongi etiketi ile yapabilir, Lego Türkiye Facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Ciddi koleksiyoneri olduğum benim Lego paylaşımlarımı da, Instagram hesabımda #ipekslegos ile takip edebilirsiniz.

Kronkiwongi yapmak için özel olarak Lego almanız gerekmez, yani zaten elinizde Lego var ise. Sadece, kitapsız, kuralsız, sadece hayal gücüyle keşfetmesine izin verin. Kutuları ve kitapçıkları ortadan kaldırın! Sonra da yaptıklarını anlatmasını isteyin, inanın en keyiflisi bu. :)

kronkiwongi nedir
kronkiwongi nedir

 

Kidzmondo yaz kampı

Trump AVM‘de yer alan Kidzmondo’ya blogumda daha önce burada yer vermiştim. Bu eğlence merkezi, yaz tatili için ilginç bulduğum bir uygulamaya gidiyor. Çocukların meslekleri keşfederek öğrenmelerine fırsat sunacak olan bu kamptaki etkinlikler sadece ‘meslek deneyimi’  ile sınırlı değil. Yaz tatili kısıtlı olan, İstanbul’da geçirecek olan, çalışan anne-babalar için paylaşmak istedim; çünkü çocuğunuz isterseniz sadece 1 hafta bile katılabiliyor. İlginç bir deneyim olabilir, kendi adıma oğlum için 1 ya da 2 hafta deneyimleyebileceğimizi düşünüyorum.

Kidzmondo yaz kampı

Her hafta 1 meslek grubunun işleneceği, haftada 5 gün toplam 10 saat o konuda eğitim alacakları bir kamp düşünülmüş. Sadece meslek odaklı değil tabii; özenle seçilmiş menülerinden sabah sporuna kadar, çocuğun tüm gününü dolduran, gerçekten farklı bir etkinlik planlanmış.

KidzMondo yaz kampı ne zaman?

15 Haziran – 28 Ağustos tarihleri arasında haftanın 5 günü, 09:30-18:00 saatleri arasında

Not: Saatlerimiz esnektir diyor Kidzmondo yetkilileri, ‘Anne trafikte mi takıldı, mutlaka eğitimli personel veya bizzat kendimiz çocuk ile birlikte bekliyoruz’ diye ekliyorlar.

Bulut KidzMondo'da sanat köşesinde
Bulut KidzMondo’da sanat köşesinde

KidzMondo yaz kampında hangi uzmanlık alanları var?

4 ana başlık oluşturulmuş;

-Hayat kurtaran meslekler; İlk yardımdan hayat kurtarmaya, değişik konularda hazırlanan içerikler 5 gün boyunca 10 saat özel eğitim almış olacaklar.

-Medya Eğitimi ; radyo programından tv programı hazırlamaya, köşe yazısında gündem oluşturmaktan medya dünyasını tanımaya, dolu dolu 5 gün işlenecek medya konusu

-Güzel sanatlar eğitimi; Resim, heykel, estetik algılar bu eğitimde pekişecek. Hatta belki de ‘ilk’ sergilerini açacaklar

-Performans sanatları eğitimi; Kampçılar bu içerikte yaratıcılıklarını ve ifade biçimlerini zorlayacaklar. İsterlerse sahneye çıkacaklar.

KidzMondo çalışanlarının eğitimi nedir?

Bir çoğuyla yüz yüze tanışma ve sohbet etme fırsatı bulduğum KidzMondo yönetici kadrosu ve ekibi, ‘çocukla iletişim biçimi’ni çok ciddiye alıyorlar. Bu yazıyı yazmamın en büyük etmenlerinden biri bu oldu; çocuğa hitap biçimlerinden, verilecek cevaplara, davranış biçimlerine kadar tüm ekibin sürekli denetimde olması ve eğitimin hiç bitmemesi… 150 kişilik kadro, ‘Davranış Bilimleri Enstitüsü’ tarafından eğitiliyor. Eğlence merkezi açılışı öncesi ve kapanış sonrası toplantıları oluyor.

Kidzmondo’da güvenlik

En önemli konulardan biri de bu elbette. Bir avm içinde yer alışı ister istemez ebeveyni endişelendirebiliyor. Merkezin içinde 150 adet kamera var. Sürekli kayıttlar. Çocukların bileklerinde elektronik bileklikler var. Blogger anneler olarak davet edildiğimde bolca soru sorduk güvenlik konusunda arkadaşlarımla ve ilk defa bir çocuk etkinlik merkezinden tatminkar cevaplar aldığımı samimiyetle belirtirim.

Kidzmondo giriş ücretleri

KidzMondo’da sabit fiyat uygulaması var. 1 saat de kalsanız 7-8 saat de kalsanız, aynı ücreti ödüyorsunuz. Fiyatlar hafta içi / haftasonu ve çocuğun yaş grubuna göre 25 ila 45tl arasında değişiyor.

Çarşamba günleri 15:00-20:00 arasında %50 indirim uygulanıyor.

Yaz kampı için erken kayıtlarda %30’u geçen bir indirim var; Mayıs ayında kayıt yaptırısanız haftalık 280tl, 1Haziran sonrası kayıtlar haftalık 320tl. Kardeş indirimi ekstra %10, 2-3 hafta kayıt indirimi ayrıca %10, 4 hafta üzeri kayıtlarda ayrıca  %20 indirim de mevcut.

Kidzmondo’ya daha fazla sorunuz varsa iletişim bilgileri için buraya tıklayabilirsiniz.

KidzMondo tel : 0212 348 10 00