Olimpik Annelerden Olimpik Nesillere!
Baharın gelmesiyle birlikte oğlumda bir enerij, bir hareketlenmedir gidiyor… Ağaçların tomurcuklanması, tomurcukların patlaması gibi adeta doğanın kanunu, çocuk hareket istiyor!
Şanslıyız ki, okul-ev arasını yürüyerek gidiyoruz ve okul sonrası mutlaka oyun parkında bir süre vakit geçiriyoruz. Ama yetmiyor! Yuva müdiremiz aynı zamanda psikolog, fikrini sorduk; ‘Derhal spora başlatın, tam zamanı’ dedi. Bulut’un kendi psikoloğu da var, ona da danıştık ‘Sporun o kadar faydasını göreceksiniz ki, tüm hayatı düzene girecek, inatlaşmalar bitecek!” dedi. Bu 2 referans anne-baba olarak bizi derhal harekete geçirdi ve tam 5 yaşında olan oğlumuz için ‘yüzme’ye gidebileceği bir spor merkezi bulduk.
Ben kendim de yüzücüydüm. Çocuk yaşlarda başladığım, sonrasında lisanslı olarak devam ettiğim bu sporun hayatıma kattıkları sanırım saymakla bitmez. Oğlum için ‘yüzme’yi seçmemiz biraz bizim yönlendirmemizle oldu şu an için elbette, ama baktık ki zevk almıyor, asla itelemeyiz. Farklı arayışa gireriz. Yeter ki hayatında spor olsun.
Ben çocukken antrenman saatleri beklerdim. Okul çıkışı o gün yüzmem varsa, ayrı bir heyecan duyardım. Takım arkadaşlarımla olan dostluklarım bugün yıllar yıllar geçmesine rağmen devam ediyor. O ‘takım ruhu’ denen şey gerçekten var ve oğlumun bu aidiyet hissini yaşamasını çok isterim.
Spor çocuğa en başta bir disiplin kazandırır. Kurallı hareket etme, kendini tanıma, kendine güvenme ve bununla gelen özgüven! Spor yapmak derken illa ki profesyonel spor hayatına dönüşmesinden bahsetmiyorum. Ancak herhangi bir şekilde, düzenli olarak spor yapan kişide bu artılar zaten doğal olarak gelişiyor. Bunu ben değil, zaten bütün uzmanlar söylüyor.
Paylaşmak, sosyalleşmek, sorumluluk almak, görev bilinci sporla geldiğinde inanın insanın hayatı boyunca devam eden bir yaşam biçimi halini alıyor. “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” lafı o kadar doğru ki, sağlık için en önemli faktörlerden biri olan ‘hareket’; çocuğu güçlendiriyor, beslenmesinden uykusuna düzene sokuyor.
Ben hep denizle içi içe büyüdüm ama 7-8 yaşlarında bir takıma girdim. Bugün 40 yaşındayım, şimdi de eşimle dalıyoruz, arkdaşlarımızla yelken yapıyoruz, sualtı fotoğrafçılığı yapıyoruz.. Yani o tutku sizi asla bırakmıyor. Yeter ki çocuklarımızı doğru yönlendirelim, zorlayıcı olmadan, seçmelerine imkan vererek istedikleri bir spora başlamaları için destek verelim.
Türkiye Spor Kültürü araştırması sonuçlarında her 10 çocuktan sadece 2’sinin spor yaptığını duymak beni şaşırtmadı. Neden mi, çünkü aynı araştırmaya göre 10 anneden 2’si spor yapıyor. İşte bu noktada şapkayı önümüze koyup düşünmek gerek.
Çocuğumu her fırsatta avm yerine dağ bayır, dere tepe gezdiren bir anne olarak “Olimpik Anne” olma yoluna ben gönül koydum. P&G ‘nin başlattığı #OlimpikAnneyim projesini tebrik ediyor ve sonuna kadar destekliyorum. Sağlıklı bir nesil için spor gerçekten şart; bunu okuyan araştıran her anne zaten biliyor diye düşünüyorum.
Projeye destek olmak isterseniz siz de Olimpik Anne olabilir, #OlimpikAnneyim etiketi ile sosyal medyada çocukları ile spor yaptığınız anları paylaşabilir, aldığız her P&G ürünü ile Türkiye’deki tüm çocukların spor yapmasına destek olabilirsiniz
Daha fazla bilgiye www.olimpikanneler.com sitesinden ulaşabilirsiniz.
Fotoğraflar: İpekSüer