Etiket arşivi: türkçe dublaj

Charlie Brown ve Snoopy Filmi

Charlie Brown ve tüm Fıstıklar / Peanuts karakterlerini ilk kez beyaz perdede göreceğim için çok heyecanlıydım! Kuzenimden bana bulaşan ve çocukluktan beri devam eden bu çizgi seriye olan sevgim, zamanla koleksiyonerlik boyutuna ulaştı. Uzun lafın kısası, öngösterim salonunda en heyecanlılardan biri olabilirdim. Endişelerim de yok değildi.

Charlie Brown ve Snoopy Filmi

Yukarda izleyeceğiniz fragmanı ve benzerlerini izlediğimde çok endişelendim. 1950’lerden gelen bir klasik, 2 boyutlu çizimlerine kısa kısa parodilerine alışık olduğumuz karakterler, uzun metrajda nasıl olacaktı? Hikaye konulu mu olacaktı, mini dizileri gibi geçişler mi olacaktı? 90 dakikalık film bir hikayeyi anlatacaksa, karakterleri tek tek tanımak gerekirdi ki, bunu da hikayenin içine yedirmek zor olmalıydı..

Hepsinden ötesi, tüylüleri hareket eden bir Snoopy ve Woodstock gözümüze nasıl görünecekti?

Film başladığı anda beni mutlu eden, seslendirmenin çocuklar tarafından yapılmış olmasıydı. Charlie Brown dışında tüm seslendirmeyi çok başarılı buldum; Charlie’nin daha bezgin konuşmasına alışmıştım yoksa teknik olarak o da başarılıydı.

Yönetmen Steve Martino, Buz Devri 4’ten tanıdığımız isim, bence çok başarılı bir film çıkarmış ortaya. Az önce bahsettiğim tüm kaygı duyduğum konular filmin içine çok güzel yedirilmişti ve ‘karakterlerin özelliklerini anlatabilmek’ gibi detaylar daha ilk 10 dakikada toparlandı. Yani hayatında hiç Peanuts karakterleriyle tanışmamış olan birini de, film içine alabiliyordu.

Hikaye, Charlie Brown’un meşhur aşkı ‘Kızıl saçlı kız’ın okula gelmesi ve Charlie’nin ona açılabilme çabası üzerine kurulu. Charlie, şanssızlıkları üzerinden atıp silkinsin ve Peggy Jean onu yepyeni bir Charlie olarak tanısın ister ve değişmek için de bir takım şeyler deneyecektir. Elbette karakteri gereği(!) her şey yine sarpa saracak, ama kızıl saçlı kız onu ‘gerçek’ haliyle beğenecektir. Hikaye 2 cümle ile bu, ama gelin görün ki 50 yılın 18bine yakın çizgi bantlarından en klasikleşen, en ikonlaşan anların hepsi filmde var. Az öce dediğim gibi, hiç bilmeyen biri filmden zevk alacaktır, ama bilen/seven biri ağzı kulaklarında çıkabilir.

Neler mi var? Charlie ve uçurtma yiyen ağacı, aralara serpiştirilmiş ‘klasik’ buzda kayan çocuklar sahnesi, ‘balkabağı’ ve ‘yılbaşı’ hikayelerine göndermeler, Snoopy ve kardeşlerine göndermeler, meşhuuur sınıf içi öğretmen dialoglarından sahneler, Snoopy’nin Kızıl Baron hikayesi, Snoopy’nin Joe Cool halleri, Snoopy’nin kız arkadaşı, Snoopy ve Linus’un battaniyesi durumları, Snoopy-Lisa ilişkisi, 50yıl önceki ilk çizgilerden tanıdığımız Shemmy, Woodstock ve ekibi, ve süpriz.. Pig-Pen’in temiz göründüğü an! Arzu ederseniz Snoopy’de kim kimdir yazıma da göz atabilirsiniz.

Bu arada, çocukların kıyafetlerinin dokuları (yünler, penyeler, jeanler..), saçları, hayvanların tüyleri, ayakkabılarının hafif kirli oluşlarına kadar o kadar detaylı iş çıkartılmış ki.. Bu dokuları ve saç-tüy meselesini bu kadar 10 numara 5 yıldız  bir tek  “Up / Yukarı Bak” ta görmüştüm. 

Yazarlardan Bryan Schulz, filmi Snoopy’nin değil, Charlie Brown üzerine kurguladıklarını özellikle belirtmişti.  Bir öngörüde bulanayım mı? Bence, 2. ve hatta 3. film de gelecek. 2.film ‘yaz tatili’ temalı olacak ve bolca kampçılık, izcilik, baseball temaları içerecek. 3.film ise Snoopy’ye hakkını verecek ve tamamen Snoopy ve kardeşleri üzerine kurulu olabilir. Sıralama yer değiştirebilir ama ben devamının geleceğini düşünüyorum. 

Ancak ben yine de ülkemizde çizgi filmlerin yalnızca dublaj seçeneği ile gösterilmesine karşıyım. Yakın zamana kadar en az 1 seans (genellikle son seans) orjinal dilde alt yazılı olarak verilirdi. Dileğim çizgi filmleri yalnızca çocukların izlemediğinin hatırlanması ve bu uygulamanın geri gelmesi…

Son olarak bir uzman değil, sadece anne olarak görüşüm; 4 yaş üstü herkese uygun, tek kare şiddet içermeyen, 8 yaşında bir çocuğun okul maceralarını anlatan sevimli bir aile filmi “Charlie Brown ve Snoopy”

snoopy-filmi

 

 

Shaun The Sheep Kuzular Firarda

Shaun_The_Sheep-film

Tavuklar Firarda”, “Wallace & Gromit”, “Fare Şehri” gibi gişede büyük başarılara imza atmış animasyonların yaratıcısı Aardman Studios‘un yeni filmi KUZULAR FİRARDA / SHAUN THE SHEEP’i tabii ki gelir gelmez koşarak gidip izledik.

70’in üzerinde ülkede vizyona giren ve hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden animasyonda sevimli kuzu Shaun ve arkadaşların büyük şehirde dev bir maceraya yelken açıyor.

Böyle diyordu tanıtımda, ekibe ve yaratıcılığına ne kadar hayran olsam ve güvensem de Türkçe ismi ‘firarda’ diye çevirdiklerinden, Tavuklar Firarda / Chicken Run’un senaryosuna çok benzeyen bir film çıkacak karşımıza diye endişelerim vardı. Tabii ki yersizmiş. Hikaye çok farklı.

Kuzular Firarda

Kuzucuklar gerçekten de çiftlikteki rutin hayattan sıkılıp bir şeyler yapmak istiyorlar ama, şehre gidişlerine ‘kaçmak’ denemez. Bir takım aksilikler sonucu diyelim, kendilerini şehirde buluyorlar. Her zamanki gibi çok şekerler, hem çok saflar, hem cin gibiler. Muhteşem espriler var arada, incelikler, süper buluşlar var karelerde, müthiş bir çalışma.

Ben ve oğlum stop-motion filmlerin hastasıyız. 120 dakikaya yakın süren bu filmde kaç kare çekim yapılmıştır, sanırım hesaplayamayız. İnanılmaz bir sabır ve zeka ürünü.

Öte yandan 10-12 dakikalık hikayelerine alışık olduğumuz Shaun maceralarının bu kadar uzun izlemek, 5 yaşında bir çocukla -biraz zorladı-. Bulut sinemada her zaman tamamen konsantre oturmasına rağmen, hiç konuşmasız bir filmi 2 saate yakın izlemek, değil Bulut için – z kuşağı mı, indigo çocuklar mı artık ne derseniz deyin- herkese zor gelebilir. Yine de Bulut kikir kikir güldü, bense bayıldım, bayıldım.

Sonuç olarak bence vurdusuz kırdısız, ince zeka esprileri ile dolu, şirin mi şirin, inanılmaz bir çalışma süreci sonunda ortaya çıkmış çok eğlenceli bir film var. Biz Shaun’u ailecek çok seviyor ve heyecanla dvd’sinin çıkmasını bekliyoruz. Stop motion çalışmaları seviyorsanız, izlemelisiniz. Çocuğun ilk deneyimi olacaksa, hiç konuşma olmadığını, esprileri anlayabilmesi için en az 5-6 yaşlarında olması gerektiğini düşünüyorum bir anne olarak.

koyun-shaun-türkçe

 Shaun the Sheep ‘te koyunlardan The Beatles göndermesi olmazsa olmazdı!